• Forum vBulletin altyapısından Xenforo altyapısına geçirildi, bu sebeple eski şifreleriniz ile foruma giriş yapamayacaksınız, parolamı unuttum adımından mailiniz ile şifre sıfırlayarak giriş yapabilirsiniz.

    Üyeliklerinde geçerli bir mail adresi olmadığı için sıfırlama yapamayacak kullanıcılar forum kullanıcı adlarını ve yeni şifrelerini yazarak info@maxigame.org adresine şifre sıfırlamak istediklerine dair bir mail göndersinler şifrelerini sıfırlayıp mail adreslerini güncelleyeceğiz. Şifreniz sıfırlandıktan sonra foruma giriş yapıp tekrar istediğiniz gibi değiştirebilirsiniz.

ArcheAge The Story.

  • Konuyu başlatan Konuyu başlatan jWAiN
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

jWAiN

Necromancer
Aileden
Aktiflik
K.Tarihi
10 Mar 2011
Mesajlar
355
Puanı
75
Konum
Middle-Earth
ARCHEAGE LORE


GİRİŞ

Archeage Hikâyesi (Lore) Kore Şamanizmi (Muism) ile Hristiyanlık öğeleri taşıyan bir yapıya sahiptir. Archeage evreninin hikâyesi Asyalı ünlü bir fantezi hikâye yazarı olan Min-Hee Jeon'un 10 yılda oluşturduğu AkkiAge kitabına dayanmaktadır. Hikâye birçok dinde yer alan cennet, cehennem ve buralarda yaşayan iyi ve kötü tanrıların varlığı üzerine bina edilmiştir. Yaşayan varlıklar bu tanrılara tapmakta; iyi olanlar cennete, kötü olanlar cehenneme gönderilmekte; dua etmek ve tanrıları tarafından kutsanmak için çeşitli idoller (put) kullanmaktadırlar.

TANRIÇA THIOL ve IPNA

Thiol Ana Tanrıçadır. Cenneti ve yeryüzünü, okyanusu ve gözle görülebilen her şeyi o yaratmıştır. Bir gün ilk varlık olan Ipna'yı yaratır ve ona yaşaması için muhteşem bir bahçe hazırlar. Bir süre sonra Ipna tanrıçasından bir yoldaş, eş ister. Tanrıça Thiol ona neredeyse kendisinin bir kopyası olacak kadar her yönden kusursuz yaratılmış Nui'yi gönderir. Ne yazık ki Nui, Ipna'dan çok farklı ve çok üstündür. Bir süre sonra Ipna'dan sıkılır ve Tanrıça Thiol'un çok uzun zaman önce yarattığı şeytanlar için Ipna'yı terk eder. Karanlık sanatlar Nui'yi ayartır ve en sonunda yolunu kaybetmesine neden olur. Bir süre sonra Nui, yaşayacağı yer olarak cehennemi oluşturur ve cehennemin tanrıçası olarak anılır. Tüm kötülüklerin kaynağı olarak bilinmeye başlanır. Bu defa Tanrıça Thiol, Ipna için kusursuz olmayan başka bir kadın yaratır ve Ipna'nın birçok çocuğu olur. Ailesi çok fazla büyüyünce Tanrıça Thiol onlara bahçeden ayrılmaları gerektiğini söyler. Böylece Ipna ve ailesi bahçeden Tanrıça Thiol'un kendileri için yarattığı dünyaya adımlarını atarlar.


7DMp6a.png


Tanrıça Thiol​

SAKLI ÇAĞ ( İLK ÇAĞ)

Ipna'nın Soyu

Ipna'dan gelenler artık Ipnu olarak anılmaya başlanmışlardır ve Thiol'e çok yakındırlar. Thiol onlara evren hakkındaki sırları ve güçlerini aktarmıştır. Böylece Ipnu'lar çok güçlenir ve Tanrıça Thiol'un yeryüzündeki bekçileri konumuna gelirler. Yüzyıllar boyunca Ipnu nüfusu artar ve bir ulus halini alırlar. Kalabalık nüfusla uğraşmanın getirdiği zorluklar nedeniyle uluslarının bir kral tarafından yönetilmesi kararını alırlar. Fakat kralın Ipna ile doğrudan kan bağının olması şartı aranmaktadır. (Çeviri Notu: Zaten ilk yaratılan olan Ipna hepsinin atasıdır. Burada bahsedilen doğrudan kan bağı kavramının Ipna'nın 1. dereceden yakını olanlar anlamına geldiğini düşünüyorum. Daha sonra ise her kralın 1.dereceden yakınları kral olmuş olabilir.)

Kralların yönetiminde tüm topraklara kanun ve düzen gelmiş, Ipnu'lar ilk çağın ortalarına kadar barış içerisinde yaşamışlardır. Fakat ilk çağın ilk yarısının sonlarına doğru bir grup Ipnu sahip olduğu güçlerden sıkılır ve daha fazlasını arzulamaya başlarlar. Onlar Tanrıça Thiol'un yeryüzündeki bekçileri olarak bilinmek yerine yeryüzünü yönetmeyi arzulamaktadırlar. Araştırmalarına devam ederken sonunda kötü ve uğursuz Şeytan ırkı ile karşılaşırlar ve şeytanlar onları Nui'ye götürür. Nui, bulduğu yeni takipçileri nedeniyle çok mutludur. Tanrıça Thiol'ü ve Ipnu halkının yolunu bırakarak Nui'yi takip etmeye başlayan Ipnu'lar artık Nachuaui (Nui'nin takipçileri) olarak bilineceklerdir.


Nachuaui

Nui'nin takipçileri Ipnu toplumundan ayrılarak kendi krallıklarını kurarlar. Artık dünyanın koruyucusu olmadıkları ve Thiol'un kuralları ile sınırlandırılmadıkları için büyük makineler yapmaya başlarlar. Bu makineler buhar ve şeytanların karanlık büyüleri ile çalışmaktadır. Makinelerin sağladığı avantaj ile Nachuaui birkaç yüzyıl içerisinde oldukça güçlenir. Karanlık sanatların onları yoldan çıkarması ve güce duydukları açlık nedeniyle Nachuaui'lerde yönetim çok sık el değiştirmiştir. Fakat sonunda çok güçlü bir Nachuaui olan Antalrone yönetimi ve tüm gücü ele geçirir. Sürekli gücü arzulayan Antalrone, Nachuaui'lere Ipna'nın çocuklarını (Ipnu toplumunu) katletmeleri emrini verir.


LD1XDb.jpg


Antalrone​

Nuon

Nuon'lar Antalrone'un liderliğini kabul etmeyen ve doğada özgür olmak isteyen Nachuaui'lerden oluşurlar. Günümüzde Nuia adıyla bilinen kıtaya göç etmişlerdir. Bu ırkın kalıntılarına Gweonnyd bölgesinde (Elf Haritası) rastlamak mümkündür. Doğayla bir olmak arzularından dolayı yaratıklarla ve bitkilerle çiftleşmişler ve Faeries (Peri ırkı) ve Ferre (Kedi ırkı) ortaya çıkmıştır. Nuon'ların Büyük Savaş esnasında yok edilmiş olmaları nedeniyle haklarında daha fazla bilgi bulunmamaktadır.


OD75DP.jpg


Ferre Irkı​

Büyük Savaş Bölüm I

Büyük Savaş Antolrone yönetiminde Nachuaui'lerin Ipnu medeniyetine saldırması ile başlamıştır. Bu savaş 1000 yıl kadar sürmüştür. Ipnu’lar engin büyü bilgileri sayesinde Nachuaui'lerin geliştirdikleri makinelerin üstesinden gelmeyi başarmışlar ve bunu takiben Nachuaui'ler pes ederek farklı bir planı uygulamaya koymuşlardır. Nachiuaui'ler kendilerine savaşta yardım etmeleri için 3 köle ırk oluşturmaya karar vermişler ve Cüce, Warborn, Returned ırkları ortaya çıkmıştır.

Cüce Irkı

Cüceler, Nachuaui ırkının savaşlarda kullandığı makinelerin üretilebilmesi için madenlerde çalışan küçük, köle bir ırk olarak varlığını sürdürmüşlerdir. Fakat savaşın sonlarına doğru isyan ederek özgürlüklerini ilan etmişlerdir. Madenlerde çalışmak ve makineler üretmek, günümüzde bile hala onlar için bir tutkudur.


j6Vagj.jpg


Cüce Irkı​

Returned Irkı
Returned ırkı ölmüş ruhların Nachuaui'lere hizmet etmesi için ölümden çağrılması ile ortaya çıkmıştır. Sayısız ölümsüz orduları oluşturmuşlardır. Büyük Savaşın Nachuaui'lerin yenilgisiyle sonuçlanmasından sonra bu ruhlar serbest kalmak ve geri dönmek isteseler de başaramamışlar ve kendi uygarlıklarını kurmuşlardır. Günümüzde hala varlıklarını sürdürmektedirler.

Warborn Irkı

Warborn'lar yarı Nachuaui yarı Şeytan'dan oluşmuşlardır. Nachuaui ordusunda güçlü askerler ve generaller olarak görev yapmışlardır. Savaş sonrasında lidersiz ve yurtsuz kalmışlar ve kendi uygarlıklarını oluşturmuşlardır.


7DMpar.jpg


Warborn Irkı​

Büyük Savaş Bölüm II

Returned (ölümsüzler) ve warbornlardan oluşan dev orduları ve cücelerin yardımıyla yaptıkları dev makineler yardımıyla Nachuaui'ler sonunda Ipnu büyüsünün üstesinden gelmeyi başarmıştır. Kayıplar oldukça yıkıcı olmuştur. Birçok Inpu yok edilmiş, sağ kalabilenler ise Nachuaui'lerin onları takip edemeyecekleri Eski Orman'a saklanmışlardır. Eğer hiç bir şey yapılmazsa her şeyin yitip gideceği korkusuyla Ipna elf ırkını ve daha sonra ise insan ırkını yaratacaktır (Çeviri Notu: Tanrıça Thiol'un Ipna ve ondan gelenlere yeni ırklar yaratabilme gücünü verdiğini görebiliyoruz. Aslında eskiden birer Ipnu olan Nachuaui'lerde warborn, returned ve cüceleri yaratmışlardır. Nuon'lar ise Faerie (peri) ve Ferre (kedi) ırkının ortaya çıkmasını sağlamışlardır.)

Elf Irkı

Ipnu'lar, Elfleri dünyanın yeni koruyucuları olmaları umuduyla yaratmıştır. Inpu'ların Eski Orman'a kaçtıkları dönemde, sağ kalan az sayıdaki Ipnu Elflere tüm bildiklerini öğretmişlerdir. Bugün bile Elfler Inpu'ları tanrıları gibi görürler ve Tanrıça Thiol'ün inancına sadık kalarak büyünün ve doğanın koruyucu olmaya ant içmişlerdir.


Y6radD.png


Elf Irkı​

İnsan Irkı

Elflerin ikna etmesiyle Ipnu insan olarak anılan bir ırk daha yaratmıştır. Nachuaui'leri, yenerek dünyaya denge getirmek için bir şans varsa, mutlaka orduya ihtiyaç duyulacaktır. Günümüzde insanlar en büyük ve kalabalık ırk olmuşlardır.


r1Za0z.jpg


İnsan Irkları (Nuian ve Harani)​

Büyük Savaş Bölüm 3

Yüzyıllar içerisinde eski orman içerisinde yaşayan Elfler ve İnsanlar birlikte çalışarak bir savaş gücü oluşturmuşlar ve Nachuaui'leri karşılık vermişlerdir. Aynı zaman içerisinde Thiol'ün hikâyesini duyan cüceler sahiplerine karşı ayaklanmış ve savaşta Elf ve İnsanların yanında yer almışlardır. Bu üç ırkın oluşturduğu birliktelik Nachuaui’lerle olan savaşa bir denge getirmiş ve iki taraf yüzyıllar boyunca süren bir açmaz içerisinde birbirlerine üstünlük kuramadan savaşmaya devam etmişlerdir.

Yüce Silah

İki tarafın birbirine üstünlük kuramadığı, yenişemediği bu dönemde Antalrone eğer kendisi dünyayı yönetemiyorsa kimsenin yönetmemesi gerektiği karanına varmıştır. Akabinde büyük tanrısı Nui'ye yakarmış ve Nui arayışına cevap vererek kendisine dünyada ki her şeyi yok etmeye yetecek güce sahip korkunç bir silah vermiştir. Karşılığında Antalrone'den ruhunu kendisine vermesini istemiş ve Antalrone kabul etmiştir. Elfler dünyayı yok etme komplosunu fark etmiş ve Ipnu'ların yardımıyla tüm ruhları cehenneme çekilmelerini sağlayacak ve cehennemin kapılarını kapatacak bir mühür oluşturmuşlardır. Böylece cehennemden asla çıkış olmayacaktır. Tüm hazırlıkların ardından son savaş başlayacaktır.


oVrayq.jpg


Archeage Lore'da Irklar​


Büyük Savaşın Sonu

Elfler, İnsanlar ve Cüceler Warborn, Returned ve makinelere karşı savaşırlarken, gerideki Ipnu'lar tanrıçaları Thiol'e kendilerine yardım etmesi için, Nachuaui'ler ise Nui'ye herşeyi bitirmesi için dua eder ve yardımlarını isterler. İki ırkında duaları kabul edilir ve tanrılar takipçilerinin yanında savaşmak üzere savaş alanına inerler. Savaşın kızgın anlarında yüce silah tam ateşlecekken Nui ile mücadele etmekte olan Thiol kendisi ile birlikte Nui'yi silahın üzerine atar. Tanrı bedenleri dünyayı yok edecek güce sahip olan silahın etkisi engeller ve dünyayı kurtarır. Fakat patlama büyük bir krater yaratmış, iki tanrı da patlamanın etkisiyle zayıflamıştır. Yaraları ve güçsüz olması nedeniyle kendi ruhu da cehenneme çekilecek olmasına rağmen Thiol, Elflere tüm ruhların cehenneme çekilmesi için mührü aktif etmeleri emreder. Elfler mührü aktifleştirir ve Nui, Thiol ve Nachuaui'lerin ruhları cehenneme gönderilir. Elfler cehennemin kapısını kapatarak kimsenin dönmemesi için mührü kapıya yerleştirir. Mührün yerleştirilmesiyle İlk Çağ (Saklı Çağ) sona erer.


YÜKSELİŞ ÇAĞI (İKİNCİ ÇAĞ)


Thiol'ün Fedakârlığı

Savaştan sonra sağ kalan birkaç Ipnu, Thiol'ün fedakârlığından bir kahramanlık hikayesi oluştururlar. Hikâyeyi sağ kalan tüm ırklara yayarlar. Hatta Warborn ve Returned ırkları hikâyeyi benimser ve bu sayede barış sağlanır. Tüm ırklara doğaya zarar vermeleri ve Nachuaui'lerin makinelerde kullandıkları teknolojiyi kullanmaları yasaklanmıştır. Irkların birbirlerine yardım etmesiyle Büyük Savaş ile yok olmanın eşiğine gelmiş dünya yeniden inşa edilir. Sağlanan barış 500 yıldan fazla devam edecektir.

Thiol'ün ve Nui'nin Bedenleri

Thiol ve Nui'nin ruhlarının cehenneme çekilmesiyle, onların ölümlü cansız bedenleri Ipnu'lar tarafından alınarak gizli bir yere gömülmüştür. Vücutları çürüyüp toprağa karıştıkça Akhium adıyla anılan yeni ve eşsiz bir madde oluşmaya başlar. Akhium değerli bir madde haline gelerek ırklar tarafından daha kaliteli sebzeler üretmek daha iyi zırhlar yapmak ve daha iyi hayvanlar üretmek için kullanılmaya başlanmıştır. Hatta Akhium ile muhteşem ağaçlar yetiştirmek bile mümkündür. (Ek bilgi: Hatta okuduğum bazı kaynaklarda kuzey adasında Auroria yayılmış Akhium taşlarının/madenlerinin olacağından ve bunların kontrolünü ele geçirmek için ciddi PvP savaşlarının yapılması gerekeceğinden bahsediliyor.)

Ipnu'ların Yolculuğu

Dünyanın artık daha iyi bir yer olduğunu gören geriye kalmış birkaç Ipnu, dünyayı Elflerin eline bırakma kararı alırlar. Elflere sahip oldukları tüm bilgiyi ve araçları verdikten sonra okyanusa açılırlar. Günümüzde kimse onlara ne olduğunu tam olarak bilmemektedir. Ancak söylentilere göre Ipna’nın soyundan gelen son Ipnu kralı dünyanın uzak ucunda denizin altında hala yaşamaktadır.

Unutulan Hikâyeler

500 yıl içerisinde eski hikâyeler soluklaşır ve ırklar Thiol, Nui ve şeytani Nachuaui'ler unutur. Irklar arasında barış devam eder, ancak süren barışın sebebi artık inanç yerine ticaret ve kazançtır. Bu zaman diliminde insan ırkı kontrol edilemeyen bir ateş gibi yayılır ve büyük bir krallık yaratırlar. Yüce krallarının kontrolünde insanlar, bilinen uygarlığın baskın ırkı haline gelirler. Ticaret ve zenginliğin sayesinde insanların kralı dünyada yapılmış en ihtişamlı şehri inşa ettirir. Delphinad olarak bilinen muhteşem şehri... Yükseliş Çağı'nda dünyanın başkenti olan şehri…

Büyük Krater ve 12 Kahraman

Büyük krater aslında Yüce Silahın patlamasıyla oluşmasına rağmen, ırklar eski hikâyeleri unutmuş ve kraterin sadece ilginç, gizemli bir çukur olduğunu düşünmeye başlamışlardır. Krater hakkında oldukça meraklı olan insan kralı bir gün tüm ırklardan temsilcileri toplantıya çağırarak krater hakkında bildiklerini sorar. Hiç kimse bildiklerinden emin değildir. Böylece bilgi elde etmek için bir keşif planlanır. Tüm ırklar kendi adlarına gönderecekleri 12 kahramanın üzerinde anlaşırlar.

12 kahraman, Auroria'nın başkenti Delphinad'taki kütüphanede büyünün doğum yeri olduğunu düşündükleri yere yapılacak keşif gezisini şekillendirmek üzere toplanırlar.


pnBaNN.jpg


On iki Kahraman​

Keşif'de yer alan kahramanlar:

Kyprosa Daeior: Kraliyet soyundan gelmektedir. Babası aklını kaybedince annesi, büyükbabasının himayesine bırakarak onu terk etmiştir. Babaannesi Kyprosa'dan nefret etmiş ve onu hizmet etmesi için mutfakta çalışmaya zorlamıştır. Geceleri Kyprosa kaleden kaçarak ormanda doğa ile birlikte vakit geçirir.


VDvGzq.jpg


Kyprosa Daeior​

Orchidna: Kyprosa Daeior'un amca tarafından gayrimeşru kuzenidir. Bebekken ormana bırakılarak ölüme terk edilmiştir. Bir gece kaleden kaçmış olan Kyprosa tarafından bulunur. İleride iyi arkadaş olurlar. (Ek bilgi: Çeviri yapılan kaynakta Orchidna için Kyprosa’nın kuzeni olduğu söylense de, XLGAMES'den bir yetkili kendisine sorulan soruya "Orchidna Kyprosa'nın küçük kız kardeşidir" cevabını vermiştir. Üvey kardeşi olduğu da belirtilmektedir. Bu noktada bir belirsizlik söz konusu)


NDrd8N.jpg


Orchidna​

Tahyang Kahlzit: Ferre (Kedi) ırkı şefinin en büyük oğludur.


Z37aj0.jpg


Tahyang Kahlzit​

Gene Evernight: Iferii prensi iken gerçek adı Politimos'tur. 14 yaşında iken miras olarak kalan krallık görevinden vazgeçmiştir. Gina isimli bir gladyatör ile arkadaşlık kurmuş onun öğrencisi olmuştur. Ustası Gina öldüğünde onun adını yüceltmeye söz vermiştir.


lZv8pk.jpg


Gene Evernight​




Melisara Livolla: Kralın saygınlığı yüksek generallerinden birisinin kızıdır. Fakat babası ihanetle suçlanmıştır. Melisara babasının intikamını alabilmek için keşfe katılmıştır.


0zmagW.jpg


Melisara Livolla

Lucius Quinto: Pek tanınmayan bir şair/müzisyen (muhtemelen bard) ve Eanna Nimush'un sevgilisidir. Eanna'nın babası ondan nefret etmektedir.


WD1yaL.jpg


Lucius Quinto​

Eanna Nimush: Vali ve aynı zamanda Delphinad'ın generalinin kızıdır. Güzelliği ve bilgeliği dillere destandır.


VDvGRV.jpg


Eanna Nimush​

Aranzeb: Büyücülerin lideri ve büyünün koruyucusu olan bir elftir.


9N23lQ.jpg


Aranzeb​

Aranzebia: Aranzeb'in kızı. Keşifte babasını yalnız bırakmamıştır.


zMr1qD.jpg


Aranzebia​

Ollo: Ulu cüce mühendisin yeğenidir ve her şeyi inşa edebilecek kabiliyete sahiptir.


8zD3oV.jpg


Ollo​

Inoch: Altı kardeşin en büyüğüdür. Babası ve amcası önceki Yüksek Rahibin oğullarıdır. Amcası şimdi bu görevi yürütmektedir. Çocukluğu, kardeşleri ve kuzenleri olan 9 çocuğun arasında geçmiştir. Inoch babası gibi sofu, dindar ve sürekli kutsal kitaplardan alıntı yapan birisidir.


oVraa2.jpg


Inoch​

Naima: Henüz hakkında bilgi bulunmamaktadır.


nlLaal.jpg


Naima

dBkaaV.jpg


(Soldan sağa sırayla: Lucius Quinto, Aranzebia, Naima, Tahyang Kahlzit, Aranzeb, Eanna Nimush, Gene Evernight, Kyprosa Daeior, Inoch, Ollo, Melisara Livolla, Orchidna)



Keşif

Kahramanlar, Büyük Kratere ulaştıklarında, kraterin tabanına büyü ile oluşturulmuş bir merdivenin uzandığını fark eder ve çukurun içine girme riskini göze alırlar. Çukurun dibine ulaştıklarında isimlerini bir kayanın üzerine kazırlar. Bu cehennemin kapısını kapatan mührün ortaya çıkmasına neden olur. Orchidna merak ederek mühre dokunur ve bu dokunuş mührün kırılmasını ve kapının açılmasını sağlar. Artık Cehennemin kapılarını tutan eski mühür kırılmıştır!

Kapının açılmasıyla 12 kahraman cehennemin içine çekilir ve bazı şeytan ve Nachuaui ruhları dışarı çıkarlar. Cehennemde kahramanlar, Nui'nin ve onun korkunç şeytanlarının merhametine kalmışlardır. İşkence görürler ve değişirler. Fakat cehennemin derinliklerinde hala iyi bir ruh bulunmaktadır. Thiol'ün ruhu. Thiol gelir ve 12 kahramanı mahkûmiyetten kurtararak eskiden oldukları dünyadaki hayatlarına döndürür. Ama kahramanların yaşamları sonsuza kadar değişecektir.




12 Baş Meleğin Taç Giymesi

Thiol'un ruhu cehennemden kurtulmuştur, ancak bir vücudu olmadan başa geçip dünyaya rehber olması mümkün değildir. Thiol cehennemden yükselttiği 12 kahramanı toplar ve onlara hala umudun olduğundan bahseder. Eski dünyanın hikâyelerini, Thiol'un sevgisinin olduğu dünyanın hikâyelerini anlatır. Böylece ruhu 12 parçaya ayrılarak her birisi bir kahramanın içerisine yerleşir. Artık kahramanlardan her biri Thiol'un Baş melekleridirler. Dünyanın yeni koruyucuları Thiol, Nui'nin ruhunun cehennemde kalmasını istemez ve 12 kahramandan birisi sonuçları ne olursa olsun, Nui'nin ruhunu da Thiol'un ruhunun parçası ile birlikte taşımaya gönüllü olur. Ana Tanrıça Thiol'ün ölümüyle dünya olağan düzenine döner ve neredeyse tanrı güçlerine sahip yeni melekler dünyanın hâkimiyetini miras olarak alırlar. Thiol'un ölümü Yükseliş Çağı'nın sonudur. Artık yeni bir çağ başlayacaktır. Baş Meleklerin Çağı ("Arche Age" - The Era of the Arche Angles)

Thiol'ün Baş Melekleri (Arche Angles)

Kyprosa Daeior: Dünya'ya açılan kapının muhafızı, sorgu meleği. Ranshisha adıyla bilinecektir.

Gene Evernight:
Yıkım meleğine dönüşmüştür. Kyrios olarak bilinir.

Aranzebia:
Denizlerin ve değişimin meleği. Yeni adı Dahuta.

Tahyang Kahlzit:
Rüzgâr Meleği.

(Çeviri notu: Yeni ismi Koreceden telaffuzu zor olduğu için aktarılamamış. Umarım ileride öğreniriz.)
Eanna Nimush: Nui'nin Meleğine dönüşmüştür. Nui'nin ruhunu tek başına taşımaktadır. Bu nedenle yeni Nui olmuştur. Hem Thiol'un ruhundan bir parça taşıması hem de Nui'nin ruhunu taşıyor olması nedeniyle en güçlü Baş Melektir.(Çeviri notu: Thiol'un ruhunun parçasının etkisi veya kendi karakterinin etkisi ile sahip olduğu güçler onu yoldan çıkarmamıştır. Özetle Nui artık önceden bildiğiniz o kötü Nui değil.)

Ollo: Demir duvarların meleğidir. Yeni ismi Shatigon.

Inoch:
Ölümün ve mühürlü kapıların meleğidir. Yeni ismi Hajewa.

Orchidna:
Diğerlerinden farklı olarak Orchidna cehennemde olmaktan hoşlanmış ve Şeytanlarla yakınlaşmıştır. Cehenneme geri döner ve şeytani ruhlar onu çılgına çevirir. Eski Nachuaui yolunu benimser. Artık Fallen Angel (Düşmüş Melek) olarak bilinecektir.

- Cehennem Orchidna'yı oldukça dengesiz yapmıştır. Hem Şeytanları hem de Antolrone ile onun Nachuaui ordusunu kontrol ediyor olması onu oldukça güçlü yapmaktadır. Dünyadan nefret etmekte ve tamamen yıkmayı istemektedir. Mührün zayıflamasıyla Ateş geçitleri (Fire rifts) oluşmaktadır. Ona tapanlar hala bir gün dünyanın yine eski günlerdeki gibi Nachuaui'ler tarafından yönetileceğine inanmaktadırlar.

Orchidna ve Şeytan Ordusu:


12 kahramanda geriye kalan 4'ü hakkında lore (hikaye) içerisinde bilgi yer almamaktadır.

(
Çeviri notu: veya henüz bilinmiyor )

Diğer 4 Baş Melek ise;

Lucius Quinto: Sanatın Meleği. Yeni adı Anil.

(Çeviri notu: Orijinal kaynakta Anil'in hangi kahraman olduğu belirtilmemiştir. Baş Melek olmadan önce bir sanatçı olmasından dolayı bu baş meleğin Lucius olabileceğini düşündüm.)

Melisara Livolla:
İntiham Meleği. Yeni adı Adalnus.

(Çeviri notu: Orijinal kaynakta Adalnus'un hangi kahraman olduğu belirtilmemiştir. Keşfe babasının intikamı almak için katılmış olması nedeniyle intikam meleğinin Melisara olabileceğini düşündüm.)

Aranzeb:
Mevsimlerin Meleği. Yeni adı Neve.

(Çeviri notu: Orijinal kaynakta Neve'nin hangi kahraman olduğu belirtilmemiştir. Aranzeb'in olduğu kanaatindeyim.)

Naima:
Talih Meleği. Yeni adı Iji.

(Çeviri notu: Orijinal kaynakta Iji'nin hangi kahraman olduğu belirtilmemiştir. Naima'nın olduğu kanaatindeyim.)



BAŞ MELEKLER ÇAĞI "ARCHE AGE" (ÜÇÜNCÜ ÇAĞ)

Yıkım Meleği Kyrios'un Yükselişi

Cehennemin Kapıları 12 kahraman tarafından kazayla açıldığında bazı şeytan ve Nachuaui'lerin ruhları dünyaya kaçmıştır. Nui'nin Meleği (Eanna Nimush) bir çok farklı kıtada onların izini sürer ve yakaladıklarını başka bir boyuta hapseder. Aynı zaman diliminde Rüzgâr Meleği (Tahyang Kahlzit) diğer ırklardan ayrılarak kendi imparatorluklarını yaratmak için tüm Ferre ırkını bir araya toplamıştır. Fakat her şey daima yolunda gitmez. Bir melek, Yıkım Meleği (Gene Evernight) güçlerini kontrol edememektedir. Belki cehennemde gördüğü işkence nedeniyle güçleri onu ele geçirmeye başlamıştır. Rüzgâr Meleğinin Ferre halkını bir araya getirdiğini görür ve biraz kıskançlıkla onu öldürür. Bu olay sonucunda Ferre ırkı Kayıp Kıtadan (Auroria) ayrılarak bir süre göçebe olarak yaşarlar. Nihayetinde Doğu Kıtasını yeni yurtları olarak benimserler. Yıkım Meleği "Kyrios" Melisara'nın peşinden gider ve onu da öldürür. Son olarak yaptıkları mücadelede Aranzeb’in de ölümüne neden olacaktır. Öldürdüğü meleklerin ölümlü ruhlarını cehenneme gönderir ve ele geçirdiği Thiol'ün ruhlarını kendisi için alır. Her ölümle daha da güçlü hale gelmiştir ve yakında diğer melekler çok geç olmadan bir şeyler yapmak zorunda kalacaktır.

Meleklerin Savaşı

Inoch (Ölümün ve mühürlü kapıların meleği) ile Nui (Eanna Nimush) bir plan hazırlarlar. Kyrios'dan Thiol'un ruhları ayrıştırılmalı ve ölümlü ruhu cehenneme yollanmalıdır. Plan başarılı olur ancak bu ayrılma esnasında oluşan büyük patlama Kayıp Kıtayı (Auroria) yıkar. Bilinen dünyadaki neredeyse herkes hayatını kaybeder. Sadece Nui'nin Meleğinin kalan son gücünü kullanarak açtığı geçitten (portal) geçebilenler hayatta kalmıştır. İnsanları kurtarırken Nui tüm gücünü harcar ve bu kendisini yeniden cehenneme kilitler. Diğerlerinin yaşaması için kendisini feda eder. Melekler arasında yaşanan mücadele neticesinde Kayıp Kıta (Auroria) yok olmuştur.
(Ek bilgi: Aşağıda verilen videoda 1:15'den itibaren Kyrios ile yapılan mücadeleye, ruhunun ayrılırken oluşan patlamaya ve Nui'nin ırkları kurtarmasına yer verilmiştir. Aranzeb ile yaptığı mücadelede Kyrios yenilir, ancak patlamadan Aranzeb'de kurtulamaz.)



Babasının ölümüyle büyük bir üzüntüye kapılan Dahuta (Aranzebia) kendisini bir adaya hapseder. Ayrıca bilinmeyen bir sebepten ötürü Demir Duvarların Meleği "Shatigon" (Ollo) yıkım esnasında mahsur kalmıştır
(Çeviri notu: Ölmüş de olabilir. Tam bilgi yok)
Yıkımdan kurtulan Lucius, Nui'nin hikâyesini ve Thiol'ün öğretilerini tüm dünyaya yaymıştır.


AURORİA'NIN YIKIMI SONRASI (AE)

Batı (Nuia) Kıtasının Tarihi

Auroria'nın yıkılmasının ardından yeni kıtaya büyük ölçekli bir göç olmuştur. Nui'nin fedakârlığından sonra Elf, İnsan ve Cüceler Nuia Kıtasındaki Beyaz Ormanlara yerleşmişlerdir. (White Forest) Beyaz ormandan gruplara ayrılarak, insanlar doğuya, elfler kuzeye, cücelerde elflerin batısına yerleşirler. Solzreed Peninsula'ya yerleşen insanlar kendilerine (onlar için kendini feda eden Nui için) Nuian adını vermişlerdir. Nuianlar yeni uygarlıklarını kurmak için Büyücü Solzreon liderliğinde durmak bilmeden çok fazla çalışmışlardır.

100 yıl içerisinde Nuian nüfusu artar Moonswept Körfezi'nin sınırlarını aşar. Bu durum Solzreed'li Alleon ailesi ile Salrium ailesini karşı karşıya getirecektir. İki ailenin Moonswept Körfezi ile ilgili hak iddiaları, Shipjabal düzlüklerindeki "Eclipse War" olarak bilinen savaşa neden olmuştur. Uğradığı mağlubiyet sonrasında Salrium ailesi Haranya kıtasına kaçarlar ve kendilerine Harani adını verirler.

Savaşı kazanan Alleon ailesi kalan Salrium güçlerini yok eder ve savaş sonrasında Alleon güçleri Solzreed Peninsula (Crescent Throne) ve Ezna (Two Crowns) şehri arasında ikiye ayrılırlar. Bu ayrılık kraliyetin kimde olduğu konusunda düşünce farklılıkları ortaya çıkartır. Ezna şehri Wyrdwind, Noryyette ve Triste ailelerinin desteğiyle büyür. Crescent Throne, Elf ve Nuianların bir koalisyon oluşturarak başkent Marianople'u inşa etmeye başlamalarıyla diğerlerine katılır.

Sınırlar daha da genişler. Wyrdwind ailesi Hellswamp, Noryette ailesi Golden Plains ve Triste ailesi Sanddeep bölgelerini kontrol altına alırlar. Bu sırada aslen adalı olan ve Eclipse savaşında zulme uğramış olan Ynys ailesi doğuya yelken açarak denizin karşısına geçerler. Yeni yerleşim alanlarına Ynystere adını verirler.

Koalisyona rağmen Elfler Aranzeb'in ölümünden Kyrios'u sorumlu tutmaları nedeniyle diğer ırklarla çok az temas kurmaktadırlar.

Doğu (Haranya) Kıtasının Tarihi

Savaşı kaybetmelerinin ardından Salrium ailesi Austera'ya yerleşerek yeni kıtalarına Haranya adını verirler. Her ne kadar eski topraklarındaki tahtı ve Ezna şehrini elinde tutan aile Harani insanları üzerinde hak iddia etse de başarısız olmuşlardır. Tekrar tekrar yıllarca doğuya doğru genişlemek için yapılan başarısız girişimlerin ardından liderlerinden İmparatoriçe Peltavi Perinoor bölgesinde büyük bir imparatorluk kurmayı başarır. Haraniler yerli Firran halkı ile çatışma içerisinde imparatorluklarını inşa etmeye çalışmışlardır. Ancak Firranlar onlardan daha güçlü ve hızlıdırlar. Harani stratejisini değiştirir ve Firran tarafından yerleşilmemiş daha vahşi bölgelere yerleşmeye başlarlar.

Bir süre sonra tüm kıta Perinoor İmparatorluğu altında Haranya adıyla birleşir. Perinoor İmparatorluğu süreç içerisinde savaşlarla sayısı oldukça azalmış olan Firranları dahi bünyesine katmayı başarmıştır. Ancak yapılan baskılar ayrılık tohumlarını ekmiş ve imparatorluk dört parçaya ayrılmıştır. İmparatoriçe Peltavi hem imparatorluğunun birleşmesinden sorumlu olduğu gibi gerilemesinden de sorumludur. İktidarının sonlarına doğru şeytanlara taptığı anlaşılmış, acımasız arzuları savaşlara neden olmuştur. Austera'nın bağımsızlık istemesi, hızlı bir şekilde Austera Devrim Savaşına yol açmıştır. Hatta imparatoriçenin şeytanlara taptığının anlaşılmasının Austera'nın bağımsızlık hareketini tetiklediğine inanılmaktadır. İsyanın başarısız olmasına rağmen İmparatoriçe Paltavi'nin ölmesiyle Perinoor İmparatorluğu yıkılmış, Firran'ın bağları kopmuş ve Doğu, Batı, Kuzey ve Güney olarak ayrı topluluklar oluşmuştur. İmparatorluğun yıkılmasının ardından düşmanlıklar devam etse de zamanla unutulmuş ve Haranya yeniden bir araya gelmiştir. Bu koalisyon ile eski başkentte kurulan gelişmiş batı imparatorluğu, bolluk içerisindeki güney imparatorluğu ve diğerlerine göre daha küçük olan kuzey ve doğu imparatorlukları güçlerini Mahadevi'de birleştirmişlerdir.

Ayrılık döneminde Perinoor İmparatorluğunun nüfuzu Ynys adasından gelerek Ynystere'yi kuran Nuianların eline geçmiştir. Nuianların artırdıkları nüfuzları nedeniyle Ynystere bölgesinde mücadeleler gerçekleşmektedir.


qvPard.png


Perinoor Kalıntıları​


mo1am8.jpg


Ipnu Alfabesi




[ACIKLAMA]Başka bir siteden "Alıntıdır".[/ACIKLAMA]
 
Son düzenleme:
Geri
Üst