Gravity
Yönetici
Silmek istediği bir dosyayı Shift+Del kombinasyonu ile siler, geri dönüşüm kutusu kullanmaz, tükürdüğünü yalamaz.
windows gezgini kullanmaz, aradığı dosyayı anında bulur.
IP’sini gizlemez.
Windows XPde bir hata olduğunda hata raporu göndermez, ispiyonculuk yapmaz, hoşgörülüdür.
MS Office yardımcısını da diğer yazılımların Yardım menülerini kullanmaz.
Bilgisayarcı kültürüne saygı gösterir. “Tek rakibim AMD”, “Rahmetli de X386′ydı”, “Bir sana hasretim bir de 3Ghz CPU hızına”, “Windows’un ustasıyım, Linux’ın hastasıyım” gibi sözleri ağzından düşürmez.
IMAC gibi renkli, cicili bicili bilgisayar kullanmaz.
Görev zamanlayıcı kullanmaz, kafasına estiğinde defrag yapar.
İnternette sörf yapmaz, olsa olsa tavla oynar.
Antivirüsle, spyware ile uğraşmaz. Gerekirse format basar.
Multimedya klavye kullanmaz.
Laptopun dokunmatik faresini kullanmaz, normal fare takar.
Işıklı-janjanlı kasa kullanmaz.
Ekran koruyucu kullanmaz.
Overclock yapamıyorum diye ağlamaz
Sistemi eski de olsa onu hor görmez, sahip çıkar.
“Bilmiyordum yanlış yaptım PC bozuldu” demez. “Sinirlendim vurdum tekmeyi, bozuldu” der.
Markalı PC almaz, kendi PC’sini kendi toplar.
AMD 3000+’ı 2.6Ghz’e overclock ederken yanan işlemcisini servise götürdüğünde adam gibi doğruyu söyler, “abi açtım çalışmadı” demez. “Ne biçim işlemci bu, adam gibi overclock yapılmıyor” der.
Bilgisayar ayarlarını kurcalamaktan kaçınmaz. Gerekirse bozar ama yine de kurcalar.
Sınır tanımaz! ADSL limiti 3GB ise 2.9′da durmaz, sörfe devam eder.
Hızlı yazayım derken yaptığı yazım yanlışlarını silmekle uğraşmaz, hemen Enter’a basıp gönderir.
Sabit diskden, fandan, CPU’dan çıkan seslerle huzur bulur.
Fedakar olur, yaz sıcağında kendisi boncuk boncuk terlese bile vantilatörü kasadan içeri doğru tutar.
Mouse kullanmaz, klavyedeki hünerlerini her yerde gösterir.
XP’sini Windows klasik temasıyla kullanır. Şekerci dükkanı gibi kullanmaz.
Dial-up’ında “save password” demez, tüm şifrelerini hatırlar hepsi de farklıdır.
My Pictures veya My Music klasörlerini kullanmaz, aksine siler.
USB’den kahve ısıtıcı kullanır. Mutfağa gitmez. Kahvesini yudumlarken kullandığı ICQ’sunda yazışacak birini bulursa, klavyeyi on parmak kullanmak için kahve tutacağı olarak DVD-ROM’unu kullanır.
Boş USB yuvası bırakmaz hepsini doldurur.
windows gezgini kullanmaz, aradığı dosyayı anında bulur.
IP’sini gizlemez.
Windows XPde bir hata olduğunda hata raporu göndermez, ispiyonculuk yapmaz, hoşgörülüdür.
MS Office yardımcısını da diğer yazılımların Yardım menülerini kullanmaz.
Bilgisayarcı kültürüne saygı gösterir. “Tek rakibim AMD”, “Rahmetli de X386′ydı”, “Bir sana hasretim bir de 3Ghz CPU hızına”, “Windows’un ustasıyım, Linux’ın hastasıyım” gibi sözleri ağzından düşürmez.
IMAC gibi renkli, cicili bicili bilgisayar kullanmaz.
Görev zamanlayıcı kullanmaz, kafasına estiğinde defrag yapar.
İnternette sörf yapmaz, olsa olsa tavla oynar.
Antivirüsle, spyware ile uğraşmaz. Gerekirse format basar.
Multimedya klavye kullanmaz.
Laptopun dokunmatik faresini kullanmaz, normal fare takar.
Işıklı-janjanlı kasa kullanmaz.
Ekran koruyucu kullanmaz.
Overclock yapamıyorum diye ağlamaz
Sistemi eski de olsa onu hor görmez, sahip çıkar.
“Bilmiyordum yanlış yaptım PC bozuldu” demez. “Sinirlendim vurdum tekmeyi, bozuldu” der.
Markalı PC almaz, kendi PC’sini kendi toplar.
AMD 3000+’ı 2.6Ghz’e overclock ederken yanan işlemcisini servise götürdüğünde adam gibi doğruyu söyler, “abi açtım çalışmadı” demez. “Ne biçim işlemci bu, adam gibi overclock yapılmıyor” der.
Bilgisayar ayarlarını kurcalamaktan kaçınmaz. Gerekirse bozar ama yine de kurcalar.
Sınır tanımaz! ADSL limiti 3GB ise 2.9′da durmaz, sörfe devam eder.
Hızlı yazayım derken yaptığı yazım yanlışlarını silmekle uğraşmaz, hemen Enter’a basıp gönderir.
Sabit diskden, fandan, CPU’dan çıkan seslerle huzur bulur.
Fedakar olur, yaz sıcağında kendisi boncuk boncuk terlese bile vantilatörü kasadan içeri doğru tutar.
Mouse kullanmaz, klavyedeki hünerlerini her yerde gösterir.
XP’sini Windows klasik temasıyla kullanır. Şekerci dükkanı gibi kullanmaz.
Dial-up’ında “save password” demez, tüm şifrelerini hatırlar hepsi de farklıdır.
My Pictures veya My Music klasörlerini kullanmaz, aksine siler.
USB’den kahve ısıtıcı kullanır. Mutfağa gitmez. Kahvesini yudumlarken kullandığı ICQ’sunda yazışacak birini bulursa, klavyeyi on parmak kullanmak için kahve tutacağı olarak DVD-ROM’unu kullanır.
Boş USB yuvası bırakmaz hepsini doldurur.