IMLEGEND
Aileden
1995 senesinde Super Nintendo konsolunda piyasaya çıkan ve bana göre Super Nintendo’nun en iyi RPGsi hatta en iyi oyunu olan Chrono Trigger’ı bilmeyen Final Fantasy hayranı yoktur.Square,Final Fantasy serilerinden ayrı olarak yine Final Fantasy tarzında ve kalitesinde bir RPG çıkarmıştı. Oynanışı,grafikleri ve müzikleriyle çok iyi olan oyun,hikayesiyle de RPG severlerin kalbinde taht kurmuştu.
Chrono Trigger hayranları oyunu unutmamış ve sürekli bir devam oyununu beklemişlerdi ve Square de bu dileklerini yerine getirerek Chrono Cross’u PSone için piyasaya çıkardı. Chrono Cross her ne kadar mükemmel bir devam oyunu olsa da Chrono Trigger’dan daha mı iyi yoksa Chrono Trigger hayranları hayal kırıklığına mı uğradı ona bakacağız şimdi de.Başlıyoruz…
Chrono Trigger’ın şüphesiz en önemli özelliği çeşitli zaman boyutları arasında yolculuk edebilmekti. Chrono Cross’taki hikaye de tıpkı Chrono Trigger’daki gibi zaman yolculuğuyla geçiyor. Fakat Chrono Cross’un kötü yanı zaman yolculuğu sadece aynı dünyanın on yıllık zaman farkı arasında olması.Yani zaman yolculuğu yaptığınızda sadece bulunduğunuz yıldan on yıl sonraya gidebiliyor ve aynı şekilde geriye dönüyorsunuz. Bu farklı zaman dilimleri arasındaki dünyalara da Home World (normal zamanlı dünya) ve Another World(on yıl sonraki dünya) isimleri verilmiş. Yani Chrono Trigger’daki gibi Tarih öncesi zaman,Orta Çağ,uzak gelecek gibi çeşitli zamanlara gidemiyorsunuz. Bu da oyunun bir eksiği sayılır bana göre. Fakat oyunun bazı özellikleri var ki bunlar Chrono Trigger’dakilerden çok daha üstün.
Mesela Chrono Cross’un grafikleri inanılmaz güzel hazırlanmış.Gerçi arada zamandan kaynaklanan bir teknoloji ve jenersayon farkı olduğu için bu biraz haksız bir kıyaslama; ama Chrono Cross’un grafikleri PSone’dakilerin en kalitelilerinden. Neredeyse FF9’daki kadar kaliteli olan 3D karakter modellemeleri ve kaplamaları, büyü efektleri, rengarenk detaylarıyla da göz kamaştıracak cinsten. FMV’ler de inanılmaz güzellikte. Önceden hazırlanmış 2D arka alanlar ise FF9’dakiler kadar kaliteli olmasa da daha geniş ve daha renkli hazırlanmış.
Ses efektleri de her zamanki gibi konuşmaları barındırmasa da gerçekçi kılıç sesleri vb. efektlerle, Chrono Trigger tarzında şahane müziklerle çok kaliteli ve yüksek bir notu da kesinlikle hak ediyor.
Kontroller ve oynanış ise Chrono Trigger’dan biraz daha farklı.Gezinti modunda tıpkı FF9’daki gibi etrafta dolaşıyorsunuz fakat daha geniş alanlarda bulunacaksınız çoğu zaman.Ayrıca etraftaki düşmanları yine görebiliyorsunuz.Böylece isterseniz bazı savaşlara girmeyebiliyorsunuz.
Savaş sistemi de oldukça değişik hazırlanmış.Chrono Trigger’daki ATB barı kalkmış ve zamana dayalı olmayan bir sıra tabanlı sistem gelmiş. Her karakterinizle düşük,orta ve yüksek vuruşlar uygulayarak çeşitli komboları uygulayabiliyorsunuz bu da çok hoş bir özellik.Yani eskisi gibi tek vuruş yok. Büyüleri ise yine Chrono Trigger’daki gibi elementler ile yapıyorsunuz;fakat bu defaki büyülerin tamamı elementlere dayalı ve karakterler kendi elementlerinin dışındaki elemental büyüleri de biraz daha düşük etkili olsa da kullanabiliyorlar.Mavi,Sarı,Kırmızı,Yeşil,Beyaz ve Siyah oyundaki ana elementleri oluşturuyor.
Mavi-Su ve Buz
Sarı-Toprak ve Yıldırım
Kırmızı-Ateş
Yeşil-Rüzgar ve Bitki
Beyaz-Işık ve Uzay
Siyah-Karanlık ve Yer çekimi
gibi güçleri kapsıyorlar.
Bir şeyi unuttuğumu düşünüyorsanız yanılıyorsunuz
Hikayeyi bu defa sona sakladım.
Arni isimli kasabada yaşamakta olan ana karakterimiz Serge,bir gece ilginç bir rüya görür ve ertesi gün kız arkadaşı ile buluştuğu Opasa sahilinde dev bir dalga tarafından yutulmuş süsü verilerek on yıl geleceğe çekilir.Bir taraftan başına neden bunların geldiğini anlamaya çalışan Serge bir taraftan da gelecekte olan kötü olayları düzeltmeye çalışmak zorundadır ve bu arada Kid isimli sevimli kız ile tanışarak büyük bir maceraya atılır.Bu maceranın onun kaderi olduğunun farkına varan Serge, bu
büyük macerası esnasında pek çok defa iki zaman arasında dolaşmak zorunda kalacak ve bu sırada pek çok arkadaşla tanışacak.Ekibiniz normalde üç kişiden oluşuyor;fakat pek çok kişiyi katabilmeniz oyunda büyük bir karakter bolluğu sunuyor.Böylece bu uzun macera esnasında kolay kolay sıkılamayacaksınız. Sadece karakter bolluğu değil grafikler,müzikler ve savaş sistemi de sizi epey saracak.
Ayrıca tıpkı Chrono Trigger’da olduğu gibi bu oyunda da pek çok alternatif son bulunuyor. Bu da Chrono Cross’u defalarca oynanabilir bir oyun yapıyor.
Bu mükemmel RPGyi Chrono Trigger hayranları kesinlikle oynamışlardır; ama eğer arada oynamayanlar kaldıysa onlar da bu mükemmel maceradan mahrum kalmamalılar.
NOTLAR:
Grafik:%90
Ses:%90
Kontrol:%90
Eğlence:%90
Genel:%90