Hearthstone Temel Bilgiler Rehberi 1 (Hayatta Kalma)

Blizzard oyunlarıyla, kart oyunlarıyla ya da Free to Play (F2P) oyunlarla haşır neşirseniz, eminim ki şimdiye kadar Hearthstone’u çoktan duymuşsunuzdur. Naçizane bendeniz, bu yazıyla –ve ilerleyen günlerde yazacağım birkaç yazıyla daha- sizlere, açık beta aşamasına girinceye kadar oyun ile ilgili bilgiler sunmaya çalışacağım. Bu yazı dizisinden kapalı betaya katılma şansını elde etmiş olanlar yeni bir bakış açısı edinmek için, açık betayı bekleyenler ise o gün geldiğinde hazır olmak için yararlanabilirler.

Öncelikle kısa bir girizgâh ile başlayalım.

Hearthstone, pek de beklemediğimiz anda açıklanan bir Blizzard projesi olarak önümüze koyulmuştu. Blizzard’tan gelecek F2P bir kart oyunu oldukça şaşkınlık yaratmıştı. Dahası, geliştiricilerinin söylediğine göre bu “Eski usül çalışarak ortaya ne koyabileceğimizi görmek istedik.” tarzında bir projeydi ve görece küçük bir ekip ile geliştirilmeye başlanmıştı.

Lafı daha fazla uzatmayıp, henüz oyunu oynama fırsatı bulamamış insanların kafasındaki “İyi de bu oyun, heyecanlanmaya değer mi?” sorusuna yanıt vereyim: Kesinlikle evet!

Adım Adım Başlangıç

Oyuna ilk girdiğinizde, sizi oyunun genel konseptine adapte etmek adına basit ve kısa bir tutorial bölümüyle karşılaşacaksınız. Bu tutorial, toplamda 5 kısımdan (Açık betaya kadar değişmezse tabi) oluşmakta ve oyuncuya kart tipleriyle, herolar ile ve kartları nasıl oynayacaklarıyla ilgili temel bilgiler vermekte.

Ardından oyunun ana ekranıyla karşı karşıya kalacaksınız. Burada Play (Online olarak rakiplere karşı ranked ya da casual olarak oynadığınız mod), Practice (Yapay zekaya karşı oynadığınız mod) ve Arena (Altın karşılığı girdiğiniz, rastgele kartlar ile oluşturduğunuz desteler ile rakiplerinizle oynadığınız mod) ilk olarak dikkatinizi çekecek butonlar olacak.


Bununla beraber Shop (Ücret ödeyerek satın alabileceğiniz şeylerin satıldığı yer), Ünlem işareti (Günlük görevlerinizi ve bir takım istatistikleri görebildiğiniz ekran) ve My Collection (Seçtiğiniz kartlarla desteler oluşturduğunuz ekran) tuşlarını da göreceksiniz.

Sağ alt köşede de arenaya girmek ya da kart paketi almak için kullanabileceğiniz altın miktarınız ile ayarlar menüsüne ait butonları görebileceksiniz.

Oynamaya başlamak

Menüden ve kısaca oyun modlarından bahsettikten sonra oyuna nasıl başlayacağınız ile ilgili bilgi ve tavsiyeler vermeye geldi sıra.

Hearthstone, temel olarak otuz karttan oluşturduğunuz bir deste ile rakibinizi alt etmek üstüne kurulu bir oyun. Dolayısıyla ilk işiniz bir deste oluşturmak olacak; ancak oyuna henüz başlamış biriyseniz, çok fazla kart seçeneğiniz olmayacak. Durun, korkacak bir şey yok. Oyun size bu aşamada Basic (Temel) kartlardan bir deste kurma şansı verecek. Bu kartlar da oyunun mekaniklerini öğrenmeniz için size oldukça yardımcı olacak.

Şimdi yapmanızı tavsiye edeceğim şey de Practice modunda yapay zekaya karşı oyunlar oynamanız olacak. Oyunda sizin –ve tabi rakibinizin- seçebileceği toplam 9 adet hero var. Bu noktada, her hero ile her heroya karşı birer oyun oynamanızı tavsiye ederim. Bu sayede oynadığınız herolar level atlayacak, level atladıkça -10. levele kadar- herolara özel olan kartlar açılacak ve basic kartlarınızı tamamlayacaksınız. Practice modunda daha fazla oynamak da isteyebilirsiniz, ancak oyunun temellerine hakim olduktan sonra yapay zekaya karşı oynamak yerine online oynamaya başlamak çok daha çabuk tecrübe edinmenizi sağlayacaktır.

Dolayısıyla Hero Abilitylerine ve basic kartlara hakim olduğunuzu düşündüğünüzde Play modunda Casual oyunlar oynamaya başlamanızı tavsiye ederim.

Oyunun İlerleyişi

Şimdi de basitçe oyunun ilerleyişini tasvir edeyim.

İlk önce her iki oyuncuya da üçer adet kart dağıtılır ve ardından para atışı yapılarak kimin ilk hamleyi yapacağına karar verilir. Birinci başlayacak oyuncu –doğal olarak- birinci başlar. İkinci oyuncu ise fazladan bir adet kart çeker, bunun yanında bir de “Coin” denen ve bir el boyunca bir adet fazla mana veren bir karta sahip olur.

Peki nedir bu mana? Mana, her el sırasında kart oynayabilmeniz için gerekli olan bir kaynaktır. Her kartın bir mana değeri vardır. Oyunun birinci turunda bir, ikinci turunda iki manaya sahip olursunuz. Bu durum her tur birer artarak, toplamda onuncu turda on manaya ulaşana kadar devam eder.

Sıra her size geldiğinde, sahip olduğunuz manaya göre kart oynama şansınız vardır. Örneğin, yedinci turda bir adet yedi mana gerektiren kart oynayabilirsiniz ya da iki adet üç ve dört mana gerektiren kart da oynayabilirsiniz. Bu tamamıyla sizin stratejinize bağlı ve tamamen istediğiniz gibi esnek bir tercihtir. (7 tane 1 mana isteyen kart da oynayabilirsiniz, hiç kart oynamaya da bilirsiniz.)


Oyun sahasında kendinizin ve rakibinizin herolarını göreceksiniz. Yanlarında da 30 (Saldırdıkça da azalacak olan) sayısını... Bu sayı sahip olduğunuz Hit pointiniz. Amacınız da rakibinize saldırarak bu sayıyı sıfıra getirmek. Bunu da oyun alanına minion kartları oynayarak, büyü kartlarınızı oyunun durumunu avantajınıza çevirerek ve daha pek çok farklı strateji ile başaracaksınız.

Elimden geldiğince, ilk oyuna başladığınızda alacağınız hazzı da baltalamadan, oyun esnasını tasvir etmeye çalıştım, umarım başarılı olabilmişimdir.

Free to Play demek Pay to Win mi demektir?

Yazının başlarında, oyunun F2P olduğunu ve içerisinde gerçek para karşılığı kartların satıldığı bir Shop barındırdığını söylemiştim. Öncelikle söylemeliyim ki “Bu oyuna para harcamak size avantaj sağlamıyor.” diyerek zekanıza hakaret etmeyeceğim. Parayı bastırıp oyun kartı almak, elbetteki avantaj sağlıyor, ancak bu avantaj “Mutlak bir galibiyet”ten çok, “Oyunda ilerlemeyi hızlandıran” tarzda bir avantaj.

Yani onlarca lira para harcayıp güçlü kartlardan oluşan desteleri, basic kartlarla da alt edebilirsiniz. Tabi bu öyle çok kolay bir iş değil, ancak dediğim gibi, para harcayan adamın size karşı mutlak bir galibiyet kazanamayacağından emin olabilirsiniz. Ancak para harcamış olan kişi, sizin aylarca düzenli olarak geldiğiniz noktaya çok daha hızlı gelebilir. Para harcayan kişinin sağladığı avantaj da budur.

Burada altını çizmek istediğim nokta, düzenli oynayan kişilerin, para harcayan kişilerle aynı seviyeye ulaşmasının mümkün olduğu. Oyunu düzenli oynayarak, günlük questleri yaparak, play modunda galibiyetler alarak yavaş yavaş altın biriktirebilirsiniz. Bu altınları da kart paketi almak veya arenaya girmek için kullanmak mümkün. Bu sayede zaman içerisinde kart biriktirerek koleksiyonunuzu genişletmek ve destenizi geliştirmek şansını da yakalamış olacaksınız.

Nedir bu Arena?

Arena modunda oynayabilmek için 150 altına (ya da 1,5 euroya) ihtiyacınız olduğunu daha evvel belirttim. Peki arena nedir ve niçin bir oyuncu arenaya para ödemek istesin?

Arena modu, oyunun kimilerine göre en zevkli ve getirisi de bol olan modu. Bu modda oynamaya başladığınızda oyun 9 herodan rastgele üç tanesini önünüze koyar ve birini seçmenizi ister. Ardından 3’er 3’er size sunduğu kartlardan yaptığınız seçimlerle 30 kartlık destenizi oluşturur ve rakiplerinizle yüzleşmeye başlarsınız. Anlayacağınız üzere, play modundan daha fazla uzmanlık gerektirir ve çok da rastgelelik üzerine kurulmuştur. Bu modda toplam 3 mağlubiyet alırsanız, arena dışına itilirsiniz. Ola ki mağlubiyet 3 almazsanız da toplamda 12 galibiyet aldığınızda yine arenadan ayrılırsınız.

Arenanın en güzel yanı getirileridir, peki bu getiriler nelerdir? Arenada aldığınız galibiyet kadar ödül kazanırsınız. Bu ödüller genel olarak altındır ve bununla beraber her arenaya girişinizde garanti olarak 1 adet kart pakedi kazanırsınız. Eğer 7 galibiyet alırsanız, giriş ücretiniz olan 150 altını ve daha fazlasını kazanırsınız. Ola ki 12 galibiyet alırsanız giriş ücretinizi neredeyse ikiye katlayacağınız gibi fazladan kart kazanma şansınız da vardır.



İşte tam da bu sebeplerden ötürü arena oynamak isteyeceksiniz. Yalnız dikkatli olun, arena, play moddan daha gelişmiş bir oyun bilgisi gerektirir ve galibiyet sayınız arttıkça eşleşeceğiniz rakipleriniz de seviyenize uygun olarak güçlenecektir.