• Forum vBulletin altyapısından Xenforo altyapısına geçirildi, bu sebeple eski şifreleriniz ile foruma giriş yapamayacaksınız, parolamı unuttum adımından mailiniz ile şifre sıfırlayarak giriş yapabilirsiniz.

    Üyeliklerinde geçerli bir mail adresi olmadığı için sıfırlama yapamayacak kullanıcılar forum kullanıcı adlarını ve yeni şifrelerini yazarak info@maxigame.org adresine şifre sıfırlamak istediklerine dair bir mail göndersinler şifrelerini sıfırlayıp mail adreslerini güncelleyeceğiz. Şifreniz sıfırlandıktan sonra foruma giriş yapıp tekrar istediğiniz gibi değiştirebilirsiniz.

Rift Online Shyla Starhearth Kimdir ? (Hikaye)

  • Konuyu başlatan Konuyu başlatan IMLEGEND
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

IMLEGEND

Aileden
Aktiflik
K.Tarihi
23 Nis 2009
Mesajlar
9,353
Puanı
152
Konum
Damn Of Hell
maxigamebanner1.png

maxayrac3.jpg

Shyla Starhearth

Sonsuz Mutluluk


Shyla Starhearth; Kadim Elfler’in eski kraliçelerinden, Nöbetçiler’in önde gelen rahibelerinden ve Muhafız Konseyi’nin akıl ve merhametinin sesidir. Cesur ve zeki olmakla birlikte, sadakatini eşsiz sözcükleriyle ve ilham veren konuşmalarıyla destekler. Shyla olmadan, Muhafız halkın inancı zamanla ihtirasla fanatizme, aşırı dinciliğe dönüşür ve yollarından saparlar. Dolayısıyla Shyla, her ne kadar güzelliğinin ardında, yaşanan üzücü olaylar yüzünden, bir ağaç dalındaki buz kırağı kadar hüzünlü ve ağlamaklı bir ruhu bulunuyorsa da, insanları tanrıların yolunda tutandır.

Shyla şimdiki haline ilk kavuştuğu zamanlarda Tavril’in rahibeliğini yapıyordu. En ateşli ateistler bile Shyla’ya el değmemiş topraklara muhafız olarak hizmet etme sözü verdiğinde, Shyla kendini tamamen bu insanları inanç yolunda sevk ve idare etmeye adamış, tertemiz orman vadilerinde sade ve natürel bir hayat yaşamıştı, ta ki Hylas ile tanışana kadar. Sonrasında diğer her şey neredeyse yanıp kül oldu.

Prens Hylas zamanında Elf saadetinin zirvesiydi, atik adımlarını zekâsı ve bıçaklarıyla birleştirince, içinde bütünüyle yanan ihtiras ateşi orman halkının içinde onu nadir bir yere koyuyordu. Hylas ve Shyla yüzyıllarca derin bir aşk yaşadılar, üstelik birbirleriyle güneş ve gökyüzü kadar uyumluydular. Aşklarını kutlayan şarkılar Emek Mihrabı’ndaki dev kütüphaneyi doldurabilirdi. Ama daha sonra ayrılışlarına yakılan ağıtlar çok daha fazla olacaktı.

Fikir Ayrılığı

Matosya Sivil Savaşı başladığında, âşıklar ilk kez kendilerini bir konuda (politika) farklı konumlarda buldular. Hylas insanların tamahkârlığı yüzünden başlarına gelenler için doğal yaşamlarını tehlikeye atmamak gerektiğini savunurken, Shyla bu savaşta Telara’nın bekası adına Prens Zareph ile bir olup düşmanı yenmek gerektiğine inanıyordu. Aşkını ikna edemeyen Shyla, bunun üzerine kendi takipçilerini alarak Aedraxis’e isyan ve savaş bayrağı açmış Matosya halkına katıldı ve Hylas’ı ardında bıraktı.

Aedraxis kimsenin önünde duramayacağı, Shyla’nın inançlı takipçilerinin deneyim ve becerilerinin bile karşısında dayanamayacağı o iğrenç büyülerini salıp savaşın dönüm noktasını yaşattığı gün Shyla öldü. Ancak Nöbetçiler’in baş savunucularından Shyla daha sonra Muhafızlar’ın ilk Yükselen’lerinden (Ascended) oldu. Cyril Kalmar ve Cüce Borrin ile birlikte Regulos’un zaferini engellemeye yardımcı oldu ve Yükselen Kadim Elf takipçileriyle birlikte ormanlarına geri döndüler.

Shyla mutluluk ve hasretle kendisini kollarına attığı Hylas’ı kendisine karşı oldukça... soğuk gördü. Diğerleri Shyla’nın mucizevî bir şekilde ölümünden ve mezarından dönüşünü caiz bir şekilde karşılarken, Hylas Shyla’nın Yükselen olmasının kattığı gerçekdışı kıskançlığından iğrenmiş görünüyordu.

Sonsuzluk Yarıldı

İki âşık halklarının kaderini yeniden ikiye ayırdı. Shyla resmen Muhafızlar’a katılan Elfler adına savaşırken, Hylas Matosya savaşının Telara’yı harabeye çevirmekten başka hiçbir işe yaramadığını savunmaya devam etti. Hylas Matosyalılar adına hiç empati kurmamıştı, görünen o ki hiç kurmayacaktı da.

Daha önce bu fikir ayrılığı iki sevgili ve arkadaş arasında hararetli tartışmalara yol açarken, bu ikici kavga yön değiştirip tamamen Hylas’ın tarafının baskınlığına döndü. Hylas Shyla’nın dürüstlüğünü, sadakatini, hatta tanrılar tarafından geri getirilip getirilmediğini bile sorgulamaya başladı. Shyla her şeye rağmen Hylas’ı seviyordu, onun bu söylemlerini bile affetti ve kendisini hiç ziyaret etmese de, yüzüne bir kere bile gülümsemese de daima sadık kaldı.

Derken bir gün hiç kimseye haber vermeden Hylas tüm klanını, Aelfwar Sakinleri’ni (House Aelfwar) atalarından miras kalan kalenin içine aldı ve ziyaretçilere kapattı. Kısa bir süre sonra Shyla’ya elçiyle mesaj göndererek kendi birliğinin artık Elfler ile bağlantısının kalmadığını ve desteğinin artık bulunmadığını iletti, artık rol yapmaya gerek kalmadığını hissederek.

Shyla’ya yazık değil mi?

Bu mesaj Shyla’nın kalbini çöken bir kule gibi kırdı. Yine de bir Muhafız olup diğer Kadim Elfler’e resmen katılırken bile Hylas’a düşmanlık beslemiyordu. Shyla bir Muhafız olarak gücün en büyük desteği, Telara’nın yaşananlardan ürkmüş Elfleri’ni kalkındıran olmanın yanında, kimseye karşı bir düşmanlık beslenmesi adına telkin veriyordu, Aelfwar’a bile. Hylas’ı karşısında görmekten çok korkuyordu, zira hızla yayılan Hayat Çatlakları’nın (Life Rifts) sebebi Hylas’tı.

Güçlü şampiyon Cyril, böylesine temiz ve kararlı bir kalbin ödediği bedeli görmesine rağmen Shyla’nın konseye katılmasından gayet memnundu. İkisi her hafta bir defa Sanctum’da özel olarak görüşüp karşılıklı çay içerek bilgilerini uzlaştırıyorlar. Shyla sadece Boyutmağdurları’na karşı savaş stratejileri üzerine konuşur. Shyla Matosyalılar’ın hem acemi hem tatlı olan bu arkadaşlık girişimine bayılırken, Cyril görünüşe göre yaşı çok olan kadınlara (Shyla’yı kastediyor) karşı babacan bir tavır eğilimi sergiliyor. Shayla’nın aklı tamamen halkını korumak üzerine kurulu, bu da Kelari’nin ve Aelfwar’ın kopuşundan sonraki Elfler’i ayrılmaz bir bütün haline getirmekte. Bir de Hylas kalbini kırdığından beri...
 
Geri
Üst