IMLEGEND
Aileden
Episode 0: The Legend - Bölüm 0: Efsane
Vindictus 'un geçtiği zaman, Mabinogi: Fantasy Life devrinin birkaç yüzyıl öncesine dayanır. Savaşların heryeri harap ettiği bu dünyada, insanların bağlı kaldıkları tek bir inanış vardı. Eğer insanlar, Fomor 'ları yok edebilirlerse, kara kanatlı tanrıçaları Morrighan 'ın onları Erinn 'e götüreceği ve cennette zenginlik içinde yaşayacakları inancı. Sonuç olarak ise, yeryüzü yüzyıllarca bitmek bilmeyen savaşlarla acı çekmeye devam etmekte, dolayısıyla çoğu insan artık Erinn efsanesinin gerçekliğinden umudunu yitirmeye başlamaktaydı.
Oyun Colhen 'de, birkaç Crimson Blade askerlerinin, çan kulesine tırmanmaya çalışan dev bir beyaz örümceğe saldırmaya hazırlandıkları anda başlar. Bu sırada Marrec oyuncuya (size) "Topla kendini çaylak" diye seslenir (artist). Tieve -Tanrıça Morrighan 'ın kahini- mancınığın önüne geçerek askerlerin ateşlemesine engel olmaya çalışır. Kaptan Aodhan Tieve 'e mancınığın önünden çekilmesini, örümceğin artık şehrin gardiyanından çok, bir canavara dönüştüğünü ve onu durdurmaları gerektiğini söyler. Tieve bu isteğe aldırmaz ve örümcek ile konuşması için kendisine izin verilmesi yönünde yalvarmaya başlar. Sonunda Kaptan Aodhan dayanamaz ve yanına birkaç asker alarak, Tieve ile birlikte kuleye girer. Girdikten hemen sonra Kaptan, bir Fomor Amblemi bulur ve bu amblemin burada ne işi olabileceğini kendi kendine sorar. Bu sırada kendisi ve askerleri Gnoll 'ler tarafından pusuya düşer ve yaralanırlar. Geriye ise yalnızca Tieve ve onu korumakla yükümlü "Çaylak" (siz) kalır.
İkili, kulenin zirvesine vardıklarında, örümcek Tieve 'i görür ve sakinleşmeye başlar, ancak hemen tekrar öfkelenir. Tam bu anda, örümcek ile mancınıkların yardımını alan çaylağın sonunda yalnızca ölüm olan savaşı başlar. Uzun ve korkunç bir savaştan sonra, örümcek tekrar çan kulesine tırmanmaya çalışır ancak mancınıklar bu sefer örümceği vurur ve yaralı örümcek yere düşer. Üstüne kulenin kırılan parçalarının ve çanın da düşmesiyle birlikte örümcek Hak 'kın rahmetine kavuşur. Tieve ağlamaya devam ederken kamera geri gelmeye başlar ve en başından beri olanları izleyen ve örümceğin ölümünden sonra giden, gizemli bir insansı kertenkele görünür.
Episode 1: The Crimson Blades - Bölüm 1: The Crimson Blades
Gerçek yolculuğuna başlamadan önce, çaylak bir eğitime tabii tutulur, daha sonra Colhen, oyun için sabit karakterler ve basitçe oyun için deneyimi kendisine gösterilmiş olur. Bu safhadan sonra Perilous Ruins 'deki ciddi görevlere odaklanılır. Burdaki amaç, başlangıç bölümündeki Gnoll 'lerin neden Colhen 'e saldırdıkları hakkında bilgi elde edebilmek için bir araştırma yapmaktır.
Bir seri savaş boyunca, Gnoll 'lerin aslında Fomor 'lar için çalıştıkları öğrenilir ve çaylak (siz) bu kuvvetleri yok etmek üzere görevlendirilir. Oldukça güç durumların üstesinden geldikten sonra Crimson Blade askerleri (oyuncular) ilk asıl mücadelelerine çok yaklaşmışlardır. Bu sefer rakip The Gnoll Chieftain, Perilous Ruins 'deki bütün Gnoll 'lerin lideridir. Chieftain 'e karşı alınan zaferden sonra Perilous Ruins 'deki olaylar artık bitmiş olsa da, Gnoll 'lerle devam etmekte olan savaş henüz kazanılmamıştır.
Episode 2: Shadow of the Fomor - Bölüm 2: Fomor 'un Gölgesi
Bu bölümde çaylak artık Vindictus yaşam tarzını öğrenmiş ve alışmıştır. Çaylağımız, Aodhan ve Gwynn tarafından, Hoarfrost Hollow 'a gidip, Kobold 'ların neden burada toplanmaya başladıklarını incelemek için görevlendirilir. Bir Fomor belgesini ele geçiren çaylak, bu belgeyi doğruca üstlerine iletir. Aodhan bu belgenin yazılmış olduğu Fomor dilini az çok bilmektedir. Çevirisini yaptıktan sonra, Kobold 'ların Fomor 'larla ittifak kurdukları anlaşılır. Bununla birlikte, Shakarr adlı Fomor Komutanı olabileceği düşünülen yaratığın, üç Kobold Liderine emirler verdiği anlaşılır.
Bir başka sahnede, Kirstie oyunculardan, Dev Kutup Ayısı 'na bir saldırı düzenlemelerini ve onu öldürmelerini ister.
Bütün Kobold Liderleri öldürüldükten sonra, emirlerinin, yakında Colhen 'e saldırmak üzere yola çıkacakları olduğu anlaşılır. The Crimson Blades bu saldırıya hazırlıklıdır ve saldırıyı bastırıp, Kobold 'ları yenilgiye uğratırlar. İnsanlar galip gelse de, kısa bir süre sonra, Hoarfrost Hollow 'a olan yolculuklarının ve Kobold 'larla savaşlarının henüz sonra ermediğini anlarlar.
Episode 3: Piercing the Crescent Moon - Bölüm 3: Hilâlin Delinişi
Bu bölüm, hâlâ askeri bir öğrenci olan Ellis ile birlikte, Ainle 'ye, Fomorlar tarafından harap edilmiş olan bu kasabaya yapılan bir araştırma ile başlar. Aslında, Royal Army 'den (Kraliyet Ordusu) Ainle 'ye gitmesine izin verilmemektedir ancak çaylağımız Crimson Blades 'den olduğu için Royal Army yetkililerinin, kendisinin Ainle 'ye gitmesini pekte iplemeyeceğini düşünür. Kafa karıştırıcı bir kaç olaydan sonra, Ellis 'in Royal Army 'den olmasına karşın Ainle 'ye gitmesine izin verilir ve bunun üzerine Ellis de biraz gaza gelip Ainle 'ye tek başına gidip incelemeye karar verir. Eski bir büyücü olan Reilly, Ainle 'nin büyük bir doğaüstü gücün patlamasından etkilendiğinden bahseder. Ellis 'in Ainle 'ye tek başına gittiğini duyduğunda ise çaylağa bir an önce gidip Ellis 'i kurtarmasını, kaybedecek zamanın olmadığını ve herşeyi bir yana bırakıp hemen yola koyulmasını söyler. Ne yazık ki artık çok geç kalınmıştır. Çaylak Ellis 'i bulduğunda karşılaştığı sahne, Ellis 'in, Ainle 'deki goblinlerin lideri olan Information Chief Kalis tarafından vahşi ve dehşete düşürücü bir şekilde öldürüldüğü andır. Colhen 'e dönüldüğünde, Gwynn çok büyük bir üzüntü ve şok içinde, sessizce durmaktadır. Daha sonra Gwynn çaylaktan, Ellis 'in günlüğünü bulmasını ister ama bu bir yan görevdir.
Bu noktadan sonra artık gizemli adamın isminin Nyle olduğu ve şehirdekilere güvenmediği anlaşılır. Güvenini kazanmak istiyorsa çaylağın Ainle 'ye gidip, başka bir dünyanın canlıları olan vampirleri araştırması gerektiğini söyler. Nyle için bir kaç görev yaptıktan sonra, çaylak, Nyle 'in ona Gallagher ve Brynn 'in "Silent Brotherhood" (Sessiz Kardeşlik) denen ve görevlerinin Tanrıça 'yı ve Kahin Tieve 'i korumak olan bir grubun üyeleri olduğunu anlatacak kadar güvenini kazanır. Ayrıca onların çaylağa güvenmediklerini ve bunun sebebinin dev büyük örümceği öldürdüğü olduğunu anlatır.
Uzun görüşmeler sonucunda çaylak, Ainle 'nin Sunağı 'na, Ainle 'nin yıkılışından sorumlu olan ve bu dünyaya transfer olmuş Blood Prince 'i yok etmeye gönderilir(ama hala çaylak -.-'). Blood Prince durdurulmuştur ancak Ainle 'deki araştırmalar bitmemiştir.
Episode 4: King of the Gnolls - Bölüm 4: Gnoll 'lerin Kralı
İlk olarak çaylağımızdan Fobellow Prairie 'ye gidip biraz mantar toplaması istenir. Burada Gnoll 'lerin olup olmadığına dâir bir bilgi yoktur. Gnoll 'lerin burada da bulunduğunu keşfeden çaylak, burada gördüklerini Royal Army 'den olan Gwynn 'e rapor eder. Gwynn çaylağı adamakıllı bir şekilde azarlar çünkü Prairie 'nin girişi sınır dışı olarak kabul edilmektedir ancak sonrasında çaylaktan daha derin bir araştırma ister (çaylak içinden bir tövbe çeker, ama Gwynn çok tatlı kadın bence). Dim Gray adındaki Gnoll 'ü öldürüp, sahip olduğu Gnollce 'den (cidden böyle geçiyor) çevirmelerin bulunduğu belgeyi ele geçirdikten sonra, Prairie 'deki Gnoll 'lerin, Perilous Ruins 'de bulunan ve daha az sayıda Gnoll 'e liderlik eden, buna karşın asıl amacı barış olan Gnoll Chieftain 'in öldürüldüğünü öğrenince biraz daha yatıştıkları anlaşılır. Çevirmede, bu Gnoll 'lerin Shakarr ve Fomor 'larla ittifak halinde oldukları, bununla birlikte Colhen 'e yapacakları saldırıların başlayacağı bilgileri de yer almaktadır.
Çeviriyi okuduktan sonra, Crimson Blade askerleri Ruins of Sanctity 'de bulunan Gnoll Kralı Black Scar 'ı öldürmek üzere yola çıkarlar ama Black Scar, Prairie 'ye kaçmayı başarır. Grup, Rampage ve Dim Gray 'den ele geçirilmiş olan iki harita sayesinde Scar 'ı takip eder. Çaylak Prairie 'de Black Scar 'ı öldürür ve geri kalan Gnoll 'lerin tabanları yağlamasına neden olur. (Henüz daha başlangıçta en güçsüz Gnoll 'ler tarafından pusuya düşürülerek yaralanmış ve yardımcısından daha sonra iyileşebilmiş olan Aodhan kaptan, Gnoll 'lerin şefini, kralını, kısacası alayını öldürmüş olan karakterimiz ise çaylak. Şaka gibi...)
Son olarak Ceara, çaylaktan Ruins of Sanctity 'nin arka tarafındaki kapıya bir araştırma düzenlemesini ister. Anlaşılır ki, kapının arkasında, tahminen artık neslinin son örneklerinden olan dev bir örümcek vardır. Savaştan sonra bölüm de sonuçlanır artık.
Nyle 'in dediğine göre, uzun zaman önce örümcekler insanların yanında savaşmışlar ve buna karşılık insanlar da örümceklerin yuvalarını korumuşlar (vay be).
Bir süre sonra Tieve, çaylaktan, Wenshardt 'ın (başlangıçta çaylağın öldürdüğü dev beyaz örümcek) ölümüne hitaben birşeyler yapabilmek için, dev örümcek yumurtası ister ama Silent Brotherhood, Tieve 'i korudukları gibi, bu nesli de korumak için yumurtayı çalar.
Episode 5 Extra: Hilder Forest Trolls - Bölüm 5 Eki: Hilder Ormanı Troll'leri
Nihayetinde Riordan ve ardından Hilder Forest'da bulunan Ortel Kalesinin Lordu Ingkells Colhen'i ziyarete gelir. Ingkells Troll'lerin yıkım saltanatının egemen olduğunu açıklar ve Riordan'a adamlarını geri yollaması için yalvarır. Yardımcı komutan bunu reddeder ve ayrılır; ancak Lord eski arkadaşı Aodhan'a ve onun askerlerine, Crimson Blade'e döner. Daha sonra Ingkells Crimson Blade askerlerini Hilder Forest harabelerinde gözcülük yapmaları için görevlendirir.
Aodhan'ın geçmişinden bazı detaylar ortaya çıkar: karısı (Danaryn) ve iki kızı (Rudell ve Yusey) olan Aodhan'ın ailesi (Episode 4'te söylediğine göre muhtemelen bir kurt adam tarafından) öldürülmüştür. Söylenene göre Aodhan bir savaşın ardından ailesine olabildiğince çabuk dönmek istemiş fakat Ingkells tarafından engellenmişti ve ailesinin intikamı için bir Bloody Shade yutarak kana susamış bi' halde tüm bir Fomor kampını katletmiştir. Ailesini kaybetmesinin ardından Aodhan'ın hayatı manevi olarak son bulmuş ve o gün "Royal zırhını" bırakmıştır.
Araştırmalar sonucunda normalde Hoarfrost Hollow'da yetişen bir bitki olan Night Shade bulunur, çok geçmeden de benzer bir bitki olan Bloody Shade. Daha sonra öğrenildiği üzere Bloody Shade kendisini yutan kişiye muazzam bir güç artışı sağlayabiliyor ancak aynı zamanda bu kişinin kanınıda kurutuyordur. Askerler, Troll'lerin saldırganlaşmasının Bloody Shade yetiştirmeleri ve onları tüketmeleri olduğu sonucuna varırlar.
Troll'ler Ortel kalesinden def edildikten sonra Ingkells kendine düşenleri söyler. Kısa bir süre sonra Riordan, raporları duymasının ardından Mercenary Outpost'a döner. Çaylağı ilk "öğrenci görevine", Bloody Shade'in yetiştiği alanda bulunan şüpheli bir eşyayı bulmaya yollar.
Çaylak döndüğünde, araştırmasının sonucu olarak toprağın Fomor kanı ile kirlendiğinin ortaya çıkması ile Bloody Shade'in nasıl saldırganlığa sepeb olduğu açıklığa kavuşur. Riordan bozulmuş topraktan baş rahibe götürmek için alır ve çaylak ile Rocheste'da buluşmayı diler.
Episode 5 Extra: Hilder Forest Trolls - Bölüm 5 Eki: Hilder Ormanı Troll'leri
Nihayetinde Riordan ve ardından Hilder Forest'da bulunan Ortel Kalesinin Lordu Ingkells Colhen'i ziyarete gelir. Ingkells Troll'lerin yıkım saltanatının egemen olduğunu açıklar ve Riordan'a adamlarını geri yollaması için yalvarır. Yardımcı komutan bunu reddeder ve ayrılır; ancak Lord eski arkadaşı Aodhan'a ve onun askerlerine, Crimson Blade'e döner. Daha sonra Ingkells Crimson Blade askerlerini Hilder Forest harabelerinde gözcülük yapmaları için görevlendirir.
Aodhan'ın geçmişinden bazı detaylar ortaya çıkar: karısı (Danaryn) ve iki kızı (Rudell ve Yusey) olan Aodhan'ın ailesi (Episode 4'te söylediğine göre muhtemelen bir kurt adam tarafından) öldürülmüştür. Söylenene göre Aodhan bir savaşın ardından ailesine olabildiğince çabuk dönmek istemiş fakat Ingkells tarafından engellenmişti ve ailesinin intikamı için bir Bloody Shade yutarak kana susamış bi' halde tüm bir Fomor kampını katletmiştir. Ailesini kaybetmesinin ardından Aodhan'ın hayatı manevi olarak son bulmuş ve o gün "Royal zırhını" bırakmıştır.
Araştırmalar sonucunda normalde Hoarfrost Hollow'da yetişen bir bitki olan Night Shade bulunur, çok geçmeden de benzer bir bitki olan Bloody Shade. Daha sonra öğrenildiği üzere Bloody Shade kendisini yutan kişiye muazzam bir güç artışı sağlayabiliyor ancak aynı zamanda bu kişinin kanınıda kurutuyordur. Askerler, Troll'lerin saldırganlaşmasının Bloody Shade yetiştirmeleri ve onları tüketmeleri olduğu sonucuna varırlar.
Troll'ler Ortel kalesinden def edildikten sonra Ingkells kendine düşenleri söyler. Kısa bir süre sonra Riordan, raporları duymasının ardından Mercenary Outpost'a döner. Çaylağı ilk "öğrenci görevine", Bloody Shade'in yetiştiği alanda bulunan şüpheli bir eşyayı bulmaya yollar.
Çaylak döndüğünde, araştırmasının sonucu olarak toprağın Fomor kanı ile kirlendiğinin ortaya çıkması ile Bloody Shade'in nasıl saldırganlığa sepeb olduğu açıklığa kavuşur. Riordan bozulmuş topraktan baş rahibe götürmek için alır ve çaylak ile Rocheste'da buluşmayı diler.
Episode 6: Colhen in Flames - Bölüm 6: Colhen in Flames
Artık bir Rocheste Kraliyet Askeri olan Çaylak için yeni bir şehrin kapısı açılmıştır. Buradaki ilk görev, Fobellow Bozkırı’ndaki Fomor üssünü gözetlemektir. Askerler bu Fomor üssünde, goblinlerden, cinlerden ve canavarlardan oluşan bir topluluğun olduğunu keşfederler. Dahası bu topluluğun bir komplo kurmakta olduğunu öğrenirler ve Gwynn onları tuzağa düşürmeyi önerir. Maalesef bu girişim, işleri daha da kötüleştirir ve Fomorlar askerleri atlatıp doğrudan Colhen’e saldırırlar.
Crimson Blade askerleri bu saldırıya direnirken diğer yandan Colhen alev alev yanmaktadır. Yaralı sayısı fazla olsa da köylülerin büyük bir kısmı kaçmayı başarır. Aodhan ve Marrec bu çatışmadan sonra hala hayatta olmalarına rağmen bir türlü Tieve’yi bulamazlar.
Bu intikam savaşı sürerken Kaeghan, askerlerden bir kez daha Fomor üssünü gözetlemelerini ve düşmanları yok etmelerini ister. Diğer taraftan Tieve tapınağa gider ve dua eder. Çatışmanın ardından, maalesef, Fomorlar Clodagh’ı kaçırırlar.
Bu sırada, (Bölüm 2’de Kobold’lara ve Bölüm 4’te Gnoll’lere emir veren) Fomor Kabilesi’nin asıl fikir babası Shakarr, Tieve’yi kaçırmak isterken yanlışlıkla Clodagh’ı kaçıran ortağı Black Hammer ile tartışır. Nihayetinde, Shakarr bu konuyla bizzat ilgilenmeye karar verir.
Febollow Bozkırı’nda ise Kaeghan, kurtarma görevine liderlik eder. Aniden, Kaeghan’a doğru bir mızrak atılır fakat Kaeghan bu mızrağı çevik bir hareketle yakalayıp kenara fırlatır. Dört Goblin Mızrakçısı Kaeghan’a saldırır fakat Kaeghan hepsini alt eder. Etrafın fazla sessiz olması Gwynn’in dikkatini çeker. Tam o sırada Shakarr onları pusuya düşürür. Aynı anda Canavarların Savaş Lordu Black Hammer’da ortaya çıkar. Uzun süren bir savaşın ardından askerler zafer kazanır ve esirleri kurtarırlar.
Savaşın sonunda Shakarr, Tieve’yi ele geçiremedikleri için öfkelenir. Diğer yandan Black Hammer neden bu işi kolaylaştırmak için onları yok etmediklerini sorar. Shakarr “Kan dökme zamanı değil!” diyerek Black Hammer’i uyarır ve dinlenmek için oradan ayrılır. Black Hammer, bu sözden sonra, Shakarr’ın zayıf düşmüş olup olmadığını merak eder. Black Hammer’ın köleleriden birisi harekete geçmeleri gerektiğini söyler, fakat Black Hammer bunun için en uygun zamanı beklemeye karar verir. Gel gelelim doğru an geldiğinde, her şey Shakarr’ın beklentilerinden farklı bir hal alacak ve işte o zaman da Black Hammer hamlesini yapacak.
Askeri üsse götülürken , Clodagh bu olay yüzünden nasıl korktuğunu çıldırmış bir şekilde anlatır. Tieve ile birlikte Colhen’e götürülecektir. Gwynn endişelidir fakat Kaeghan her şeyin, en azından bir süre, yolunda olacağını söyler.
Clodagh ve Tieve geri dönmek üzere hazırlanırlarken, Kaeghan bu kaçırılma olayından beri, gidicekleri yolun oldukça tehlikeli olduğu konusunda onları uyarır. Gwynn, en sonunda, bir asker olarak oldukça yol kat eden Çaylak’ı Kaeghan’la tanıştırır. Kaeghan, bu yolculukta Tieve ve Clodagh’a eşlik etmesi konusunda Çaylak’a güvenir.
Tieve ve Clodagh eve döndükten sonra Tieve Çaylak’a, Kaeghan’ın bu davranışından ötürü ona teşekkür etmesi gerektiğini söyler. Bölüm burada biter.
Episode 6 Extra: The Titan - Bölüm 6 Eki: Titan
Goblinlerle ve canavarlarla yapılan savaş artık geride kalmıştır. Fomorlar şimdide dört parçadan oluşan bir aynanın peşine düşerler. Bu aynanın parçalarından biri Black Hammer’dadır fakat onu Colhen yangını esnasında kaybeder. Büyücüler Topluluğu’na göre bu ayna, mutlak bir kaosu serbest bırakacak muazzam bir güce sahiptir ve goblinler ile canavarlar arasında bir antlaşma niteliği taşır. Aodhan’ın emri altında çoktan bu parçaları aramaya başlayan Crimson Blade askerleri, Kraliyet Ordusu ile birlikte bu dört parçayı aramak için işe koyulurlar.
Diğer taraftan Marrec, Rocheste barındaki canavar Krunk’ın görünüşünden ve onunla alakalı bir olaydan dolayı ondan şüphelenir. Bu bölümün diğer bir konusu da, Krunk’ın Brakis’in kızı Elaine’ye aşık olması ve bu yüzden Fomorlardan ayrılmasıdır. Brakis, Titan olarak bilinen devasa yaratığın bir zamanlar Rocheste’ye saldırdığını ve Krunk’ın bu saldırıyı düzenlemekle suçlandığını öğrenir. Dahası, Elaine kaçırılır. Öfkeden deliye dönen Krunk, Fomor üssüne sevgilisini bulmaya gider fakat herhangi bir ize rastlamaz. Bu sefer Krunk, Titan’la savaşır. Savaş sonunda Krunk, Titan’ı öldüremez çünkü içindeki merhamet duygusu ağır basar. Bunun yerine Titan’ı hapseder. Rocheste halkı bu dev yaratığın birgün geri döneceği korkusuyla yaşamaya devam eder.
Bu sırada Black Hammer, aynanın parçalarının insanoğlunun eline geçtiğini öğrenir. Black Hammer, Larken adındaki başka bir canavarı Shakarr’dan saklamak için Titan’ı serbest bırakmaya karar verir.
Parçaları toplanıp tamir edilen ayna, Fomor üssünde, Ayna antlaşmasıyla bağlantısı olan Larken isminde bir Goblini gösterir. Gwynn, Larken’in muhtemelen Goblinlerin gerçek komutanı ya da gizli silahı olduğuna inanır. Fakat tam bu sırada yıllar önce Rocheste’ye saldıran Titan yüzünden yer sallanmaya başlar.
Askeri üste ise bir grup asker, Titan sorununu ele alıp tartışırlar. Marrec, Çaylak’la birlikte bu grubun iyi bir takım oluşturacağını düşünür fakat Gwynn bu fikre karşı çıkar ve Titan’ın bi önceki canavarlara nazaran daha tehlikeli ve güçlü olduğunu söyler. Brakis, öyle ya da böyle bu Titan sorununun bir an önce ele alınması gerektiği konusunda hemfikirdir ve nihayetinde grup, Titan’a saldırmaya karar verir.
Saldırı sonrasında, herkes Titan’ın alt edilmesinden dolayı şaşkındır. Diğer taraftan Shakarr, Titan’ın nasıl serbest kaldığını merak eder fakat Black Hammer bunun önemsiz bir ayrıntı olduğu konusunda onu ikna eder. Her şeye rağmen Shakarr bu durumu kafasına takmaz.
Rocheste barında Krunk, Elaine ile buluşmalarından birini düşünür. O buluşmada Krunk “İnsanoğlu çok garip” diye söylenirken, Elaine rahmetli annesinden kendisine kalan bileziği Krunk’a vermeyi ister.
Episode 7: The Second Oracle
Tieve'de dahil olmak üzere, Morrighan'ın (Morrighan Vindictus'taki Tanrıçadır) tüm kahinleri Rocheste'de buluşurlar. Ancak bu buluşmanın organizatörü olan Rahip Laurys, henüz buluşmaya teşrif etmemiştir. Bunun üzerine Çaylak, Rahip Laurys'u bulmak için görevlendirilir. Aldığı görev üzerine hemen yola koyulan Çaylak, yolda harap edilmiş bir at arabası bulur, bu at arabası Rahip Laurys'a aittir. Halen Lizardman'ler (kertenkele ırkı) tarafından saldırı altında olan at arabasını gören Çaylak öne atılır ve Lizardmen'i bozguna uğratarak Rahip Laurys'u kurtarır. Rahip ve Çaylak Rocheste'ye dönerler. Rahip, bu kurtarışın üzerine Çaylak'ı kendisinin koruması olarak belirler.
Royal Army Base'de ise Keaghan, Sewers'da (Rocheste'nin kanalizasyonlarında) Lizardman'lerin bulunduğunu ve Lizardman'lerin beklenmedik hareketler/tavırlar sergilediklerini öğrenir. Bunun üzerine Çaylak, Sewers'i işgal etmek için görevlendirilir. [Ancak burada, Sewers'da Lizardman'lerin olduğu haberi bir dilenciden, Beggar'dan gelmiştir ve bu yüzden Rioardan bu haberin asılsız olduğunu düşünmektedir.]
Çaylak, gerçekleştirdiği işgal sonrasında Sewers'da Lizardmen değil, Ratmen (fare ırkı) bulmuştur.Bunun üzerine Riordan, Sewers'da Lizardmen gördüğünü iddia eden Beggar ile yüz yüze konuşur. Beggar, Sewers'da Lizardmen gördüğünden emindir ve Riordan'ı bu konuda ikna etmeye çalışır. Bu konuşmanın ardından yapılacak başka bir şey yoktur ve Çaylak tekrar Sewers'a gönderilir. Çaylak, ikinci ziyaretinde Sewers'da gerçekten Lizardman'ların fink attığını görür ve bunu hemen Royal Army'e bildirir. Royal Army, bu bilgi neticesinde tek bir şey düşünebilmektedir: "Lizardmen ile Ratmen iş birliği içerisinde!" Bu işbirliği düşüncesi ile birlikte Royal Army, Lizardman'leri tamamen yok etmek için tüm askerlerini Sewers'a işgale gönderir. Bu işgal esnasında Royal Army Askerleri, üzeri bilinmeyen semboller ile mühürlenmiş ilginç bir taş bulurlar. Ancak ne yazık ki bu mühürlü taşın ne olduğu hakkında hiç bir fikirleri yoktur...
Beggar'dan alınan bir diğer bilgiye göre ise, Sewers'da baygın halde yatan bir kadın vardır. Rioardan yine buna inanmak istemez ve çileden çıkar. Royal Army, tekrar Çaylak'ı Sewers'a göndermek zorunda kalır. Ve tekrar görülür ki Beggar doğruyu söylüyor... İki Lizardmen büyücüsü Morrighan'ın kahinlerinden olan bu baygın kadın üzerinde büyü yapmaktadır. Çaylak'ın kendilerini izlediğini fark eden beyaz giysili büyücü, iri yapılı olan büyücüye (Shadow Shaman Ingkara'ya) saldırı emrini verir ve birden gözlerden kaybolur. Çaylak ve Ingkara arasındaki bu zorlu savaşın bitiminde yerde baygın olarak yatan kadın, Seanna, uyanır ve Çaylak'a teşekkür ederek kendisini Rocheste'ye götürmesini ister.
Seanna, Rocheste'ye geldiğinde hemen Royal Army Base'e giderek Laurys ile görüşür. Bu görüşme sonrasında Laurys, Kutsal Mahkeme yetkilisi olarak Seanna'nın gerçek kahin olduğunu ilan eder. Gerçek kahin, insanlığı Erinn adlı cennete götürecek olan kişidir.
Bu yaşananların ardından Büyük Kilise'nin rahibi Ronaun, Çaylak'ı ödüllendirilerek ona Captain (Kaptan) ünvanını bahşeder. Artık bizimki bir acemi değildir. Yeni rütbesinin verdiği gurur ve Keaghan ile birlikte Royal Army Base'e dönen Çaylak, Keaghan'ın büyük bir heves içinde yaptığı açıklamayı dinlemektedir. Bu açıklamada Keaghan, Çaylak'ın artık bir acemi olmadığını, ona Captain ünvanının bahşedildiğini ve herkesin, Rioardan ve Gwynn'de dahil herkesin artık Çaylak'a saygı göstermesi gerektiğini söyler. Bu açıklamanın ardından Keaghan Royal Army Base'den ayrılır. Riordan ve Gwynn, az da olsa mutsuz gözükmektedirler. Az zaman sonra, herkes bunu kutlamak için ikna olur ve kutlama gerçekleşir.
Bu sırada, Seanna Büyük Kilise'de tek başınadır ve Morrighan'ın kendisine hiç bir kutsal mesaj göndermediğini, en ufak bir işaret bile sezmediğini, kendisini gerçek kahin ilan edenlerin yanıldığını düşünmektedir. Ancak onu gerçek kahin ilan eden kutsal bir mahkemedir ve Seanna bu kutsal mahkemeye karşı şüphe duymamalıdır...
Episode 8 Part 1: Not Even If You Kill Us All
Ingkells'in bir ayaklanma başlatacağından şüphe edilmektedir. Çaylak, şimdi kaptan oldu tabii, bu şüphelerin aslı olup olmadığını öğrenmek için Ortel Castle'a gönderilir.
Ancak, Ortel'in giriş kapısında bir Golem görülür ve bu Golem pek de dost canlısı değildir. Çaylak Golem'i alt eder ve Royal Army Base'e döner. Bu saldırıyı öğrenen Keaghan, Ortel Castle'a Çaylak ile birlikte ordularını da sevk eder.
Bu arada Ingkells, aslında ayaklanma çıkarmayacaklarını, Büyük Kilise'nin insanları yalanlar ile kandırdığını gözler önüne sermek istemektedir ve bu yüzden Kilise, Ortel Castle ve askerlerinin kâfir olduğunu iddia etmektedir. Artık Ingkells'in başka çaresi kalmamıştır, 'Morrighan'ın Talimatı' ile savaşmak zorundadır.
Ingkells'in bir subayını, Cloyan'ı öldürdükten sonra Keaghan, Ortel Castle'ın tamamının Bloody Shade ile mix edilmiş bir iksir içtiğini ve bu iksirin onları Fomor'a dönüştürdüğünü fark eder. Artık hainlik resmiyet kazanmıştır ve Ingkells ne olursa olsun kesinlikle öldürülmelidir. Çaylak, Ingkells'in sağ kolunu, Silberin'i öldürmeden hemen önce Marrec ve Ceara ile karşılaşır. Marrec Çaylak'a, Aodhan'ın gönderdiği hediyeyi, Broken Key Fragment'i teslim eder. Çaylak, Silberin'i öldürdükten sonra bir Key Fragment daha ele geçirir ve bu iki anahtarın birbirlerine çok benzediğini görür.
Bu sırada Aodhan, Ingkells'in ayaklanmadan bir gün önce kendisine giderek onu öldürmesini istediğini açıklar. Ancak, Aodhan bunu yapamamıştır, her ne olursa olsun, Aodhan ve Ingkells arkadaştırlar. Aodhan bu kararı verirken Çaylak'ın Ingkells'i öldürmek için yola koyulduğunu bilmektedir.
Ele geçirdiği iki anahtarı birleştirerek Central Garden'ın anahtarını elde etmeyi başaran Çaylak, bu anahtarı kullanarak Ingkells'in bulunduğu bahçeye girer, ve 'hain'i öldürür. Ölümünden hemen önce Ingkells hislerini tekrar kazanır ve önündeki Kaptan'ın, bizim eski Çaylak olduğunu hatırlar. Ingkells, son nefeslerini verirken Çaylak'a neden ayaklandıklarını açıklamaya çalışmaktadır. "Hepimizi öldürsen bile, Tanrıçan gelmeyecek" sözleri eşliğinde Catacombs Fragment'i Çaylak'a verir. Bu Fragment, Çaylak'ı Ainle'in arkasındaki Catacombs haritasına götürecektir. Ingkells, ölürken Çaylak'a yalvarmaktadır: "Oraya git ve gerçeği kendi gözlerinle gör!"
Çaylak Royal Army Base'e döndüğünde, Aodhan ve Keaghan ile birlikte düşünceye dalar. Acaba, onları öldürmekle doğru olanı mı yapmıştırlar?
Episode 8 Part 2: The Unveiling Truth - Button by Button
Karargahta, Çaylak Keaghan'a Ingkells'in son sözlerinden bahseder ve Fragment'i teslim eder. Keaghan ve Riordan'ın fikirleri Catacombs'a yapılacak olan baskın konusunda çatışmaktadır, Riordan baskının yapılmamasını önerir. Keaghan buna aldırmaz ve Çaylak ile birlikte Kiliseye gider. Kilise'de Seanna'ya kehaneti sorar. Her şeyi ile, en başından. Bu sırada Laurys içeri girer ve kafası bir hayli karışık görünen Keaghan'a kehaneti özetler: En son ayakta kalan Fomor'un son kan damlası toprağa düştüğünde, Morrighan gelecek, Erinn bizlerin olacaktır... Laurys, Keaghan'a yapacağı baskından vazgeçmesini önerir. Çünkü bu baskın, kehanetin gerçekleşmesini engelleyecek olan bir adımdır. Keaghan, piskoposa Fragment'i gösterir. Laurys bunu almak ister ancak Keaghan geri çevirir.
Cevaba yakın olduğunu hisseden Keaghan, Çaylak'ı Fragment'i incelemesi için büyücü Jarlath'a gönderir. Fragment için bir açıklama bulabileceğini ümit eden Keaghan, daha çok Fragment'in nereden geldiğini öğrenmiştir. Fragment, Ainle'ye aittir. Ainle'ye ait olan hiç bir şeye elini sürmeyeceğini söyleyen Jarlath, Çaylak'ı geri çevirir.
Keaghan, Ingkells'in isyanının nedenini düşünmektedir; 'Ingkells, bu denli büyük bir isyanı çıkartmak için Catacombs'ta hangi gerçek ile karşılaşmış olabilir?'.. Bu düşüncelerin ardından Keaghan gidip cevabı kendisi aramak istemektedir. Önce tekrar Jarlath'a uğrar, Catacombs ile ilgili sorular sorar. Ancak Jarlath 'Daha iyi bilen birine git.' diyerek yine Keaghan'ı geri çevirir. Çünkü Ainle yıkıldıktan sonra Catacombs'un girişi yok olmuştur ve Jarlath yeni girişin nerede olduğunu bilmemektedir.
Colhen'e varan Keaghan, ilk iş Reilly ile görüşür. Ancak Reilly, orada sadece 'karanlık'ın olduğunu ve daha fazla açıklama yapamayacağını söyler. Çünkü daha fazla açıklama yaparsa, Keaghan'ın beyin travması geçireceğini düşünmektedir. Laboratuvar'a giden Keaghan, Brynn'in bu karanlığı kendisine açıklayacağını düşünmektedir. Brynn; 'Karanlıkta seçemiyorsan bir ışık yak.' diyerek ip ucu verir ve bu ip ucu Keaghan'a yetmiştir. Keaghan, Ainle yoluna koyulur...
Daha önce nasıl burayı göremediğini kendisine sorarak pişmanlıkla Catacombs girişinde duran Keaghan, artık içeriye girmek için kesin kararlıdır. Her ne olursa olsun, Ingkells'in neden isyan ettiğini öğrenmek zorundadır.
Girişteki koruyucu Strategy Chief Roperem kolayca alt ettikten sonra Catacombs'a giren Keaghan, burada büyük bir sürpriz ile karşılaşır. Bu sürprizin adı Glas Ghaibhleann'dır. Glas'ın ölümünden sonra Catacombs'da bizim Kiliseye ait olan bir Yıldız ile karşılaşan Keaghan, Ainle'nin yakılması ile Kilise'nin bir ilgisi olup olmadığını düşünmeye başlar. Ancak bunları düşünmek için zaman yoktur, Keaghan, Gwynn ve Çaylak Catacombs'dan dışarıya çıkmak zorundadırlar.
Üçlü dışarıya çıktığında Riordan ve güçsüz askeri ordusu ile karşılaşırlar. Önden giden Keaghan, Riordan ile yüzleşir. Gwynn ve Çaylak konuşmaları duyunca yıkıntıların arkasında gizlenirler. Riordan Keaghan'a, kendisinin artık Royal Army askeri olmadığını ve bir kafir olarak ilan edildiğini söyler. Riordan, 'Yeni Keaghan' gibi davranmakta, kendisini Royal Army'nin yeni lideri olarak görmektedir. Bu rütbenin verdiği öz güven ve gaz ile askerlerine Keaghan'ı oracıkta öldürülmesi emrini verir. Askerler atış için hazırlanır. O anda Gwynn öne atlar ve Keaghan'ın vücuduna isabet etmekte olan okların önüne geçer, kendisini Keaghan için feda eder. Riordan, bundan hiç etkilenmemiştir. Tekrar askerlerine Keaghan'ı öldürmelerini söyler. Bu ikinci emirden sonra mekanı simsiyah bir duman kaplar. Elektrikler ve simsiyah dumanlar arasından bir adam çıkar gelir. Bu adam, Nyle'dan başkası değildir. Dark Knight Nyle, basit bir büyü ile her yanı siyaha bürür ve Keaghan ile Çaylak'ı kendisi ile birlikte götürür. Riordan, bu sefer şaşırmıştır. Askerlerine Keaghan'ın bulunması emrini verir. Sinirlenmiştir. Artık bu andan itibaren, Keaghan ve Çaylak birer Royal Army askerleri değildir.
Çaylak, Nyle ile birlikte kaybolup giderken gözleri kararır, 'flashback' yaşar (yaşanmışlar tekrar gözü önüne gelir). Bu flashaback'lerde Gwynn vardır, Gwynn'in sözleri, Colhen'den Rocheste'ye Gwynn ile geçen anıların tümü vardır...
Diğer tarafta Brynn, Glas'ın ortaya çıkışının nedenini açıklar. Kilise tarafından yapılan bir törende Morrighan'ın çağrılışındaki büyük hata sonucu Glas Ghaibhleann ortaya çıkmıştır. Ancak Brynn düşünmektedir, Kehanet'e göre zaten gelecek olan bir kişiyi neden çağırmak istemişlerdir?
Episode 9: Song of Doom
Olaydan hemen sonra Çaylak ve Keaghan kendilerini büyü laboratuvarında bulurlar. Nyle kendini -eski-kaptana tanıtır. Keaghan, Gwynn'i duyunca öfkelenir. Rocheste'nin yasaklı listesinde olması bile umurunda değildir.
Keaghan Rocheste girişindeki Guard'ı atlatarak içeri girmeyi başarır. İçeride Brakis ile karşılaşır. Brakis ona arandığını ve hemen buradan gitmesini söyler. Ancak Keaghan kabul etmez. Kiliseye gider. Laurys ile karşılaşır, Laurys onu yatıştırmaya çalışır ve bu olaydan bi-haber olduğunu açıklar.
Keaghan laboratuvara döner, Nyle'ı soru yağmuruna tutar ancak Nyle tek kelime etmez. Nyle bu arada, Silent Brotherhood'un bir üyesi olan Çaylak'ı kurtardığını, planda Keaghan'ı kurtarmanın olmadığını, kendisini 'kaza ile' kurtardığını da söyler.
Derken Naveen görünür. Silent Brotherhood'un üyesi Dark Knight Naveen. Herkese doğru yolu gösteren, kaderlerini belirleyecek olan adımları attıran Naveen... Keaghan'a kısa bir açıklamada bulunur. Başarısız Tanrıça çağırışından sonra Glas'ın ortaya çıktığını söyler. Bununla birlikte Fomor'ların da bir kehanetinin olduğunu belirtir. Bu kehaneti de Shakarr'dan, Fomor liderinin ağzından öğrenmesini ister.
Shakarr'ı alt ettikten sonra Keaghan, Fomorların tıpkı kendilerinin kehanetine benzer bir kehanete sahip olduklarını öğrenir. 'En son insan kanının damlası toprağa düştüğünde, Fomor Tanrısı Cichol Erinn'i Fomor'lara getirecektir.' Keaghan bunun üzerine sadece bir tarafın Erinn'e sahip olabileceğini söyler, Shakarr bunu doğrular. Bunun üzerine Keaghan Shakarr'a neden Tieve'yi kaçırmak istediğini sorar, Shakarr cevap vermez. Keaghan ve Çaylak diğer problemleri çözmek için mekandan ayrılırlar.
Shakarr Black Hammer'a olan biteni anlatır. Çok yakında Çaylak ve Keaghan doğru kehaneti bulup yapılması gerekeni yapacaktırlar. Black Hammer buna karşı çıkar, başarısız oluşlarının nedeni olarak yine Shakarr'ı suçlar. Black Hammer, Shakarr'ın bu zayıf ve ümitsiz konuşmaları için kızmaktadır. Shakarr tepki vermez, ne de olsa başından beri Black Hammer'ın planını bilmektedir ve vakit gelmiştir; Black Hammer, Shakarr'ı öldürür. Ölürken Shakarr'ın aklında tek bir cümle vardır; "Kader, dünyadaki her güçten daha güçlüdür."
Laboratuvarda, Naveen Fomor'ların aslında gerçekten Tanrıya sahip olduklarını, ancak onu kaybettiklerini söyler. Aynı zamanda Naveen, Morrighan'ın görünmesinin veya Morrighan'ın herhangi bir Kahin ile iletişime geçmesinin Kilise'nin gücünü kaybetmesini sağlayacağını açıklar. Bunun üzerine Seanna'nın gerçek Kahin olmadığını, Laurys'un planlarını gerçekleştirmek için Seanna'yı Gerçek Kahin olarak açıkladığını belirtir.
Kilise, Çaylak'ın, Keaghan'ın ve bütün Silent Brotherhood'un öldürülmesini istemiştir. Çünkü artık onlar, gereğinden fazla şey biliyorlardır. Naveen, daha önceden Sewers'ta bulunan gizemli bir taşı Keaghan'a gösterir. Bunu nerede bulduysa oraya gitmesini söyler. Ancak Keaghan kabul etmez, artık Royal Army için çalışmadığını ve oraya gitmek için de geçerli bir sebebinin olmadığını söyler. Keaghan çıkar, Tieve'i bulmak için tapınağa gider. Ancak Tieve yine esrarengiz bir şekilde uyuyakalmıştır. Bunu gören Keaghan Çaylak'ı alır ve Inn'e götürür. Geçmişte de Tieve'nin böyle olup olmadığını, genel durumu tartışırlar. Çaylak, Tieve'in sık sık uyuya kaldığını söyler. Çaylak, bu arada laboratuvardan çağrılmaktadır, gider. Naveen Çaylak'a bir an önce Albey'e -zamanın durduğu mekana- gitmesini söyler, acele etmesi gerekmektedir. Çünkü 'Kötü Olan (The Evil One)' çok yakında yüzünü gösterecektir, onun çağrılışını durdurması gerekmektedir.
Diğer taraftan Black Hammer Verafim ile görüşmektedir. Bu görüşme esnasında Gilliam'da karanlıklar içinden gelir. Gilliam Verafime neden burada olduğunu sorar, Verafim ise 'Son detayları halletmek için.' cevabını verir. Bu 'son detay' Black Hammer'dır. Verafim, asası ile ilginç bir büyü yaparak Black Hammer'ın üzerinde kullanır. Black Hammer, artık tamamen Verafim tarafından kontrol edilmektedir. Verafim, Çaylak'ın Black Hammer'ı atlatıp Albey'e kadar gelebileceğini düşünmekte, merak etmektedir.
Çaylak kontrol edilmiş Black Hammer'ı kolayca devirir ve Naveen'e durumdan bahseder. Naveen, Wenshardt'ın üzerinde kullanılan büyünün aynısının Black Hammer üzerinde de kullanıldığını söyler. Ancak bunun sadece bir 'kontrol testi' olduğunu da ekler. Çaylak, Naveen'in emri üzerine hemen Albey'e döner. Çaylak çıktıktan sonra Keaghan içeri girer ve artık Tieve'nin sık sık uyukladığını bilmektedir. Tieve'nin artık yavaş yavaş Erinn'e ulaştığını, ruhunu ve bedenini kontrol edemediğini öğrenir. Keaghan, Tieve'nin Erinn'e gitmesine engel olmak için Erinn'i dünyaya getirmeyi planlamaktadır.
Bu sırada Verafim ve Gilliam Black Hammer'ın ne kadar acı verici ve kolay bir şekilde öldüğünü işitirler. Gilliam Verafim'e, kendisine sadece Erinn'i dünyaya getirecek olan büyüyü öğrettiğini hatırlatır. Verafim bu büyüyü başka amaçlar için kullanmamalıdır. Ancak Verafim, Gilliam'a ihanet eder. Verafim, büyüyü kullanarak Lionotus'u dünyaya çağıracaktır. Gilliam bunun üzerine anlaşmayı fesheder ve Verafim'e bir düşman edindiğini söyleyerek çıkar.
Albey'de, Çaylak Verafim ile ikinci defa karşı karşıya gelmiştir. Verafim, Lionotus'u çağırır!.. Ancak bu, Çaylak'ı alt etmek için yeterli bir girişim değildir. Lionotus alt edilir, Çaylak bir zafer daha kazanır. Verafim, bir insanın nasıl Lionotus'u alt edebildiğine şaşırmaktadır. Bir anda Verafim'in mekandan kaybolduğunu gören Çaylak, artık burada işinin olmadığını anlar. Laboratuvara döner. Naveen, Lionotus'un çıkışının hiç iyiye işaret olmadığını söyler. 'Artık işler iyi gitmeyecektir...'
Episode 10: God Slayer
Keaghan'ın, Erinn'in inişini gerçekleştirecek bir yol bulmak için olan arayışları devam etmektedir. Keaghan, Brynn'e giderek iki Dünya'nın birleşmesinin gerçekleşmesi için mühürlerin kırılması gerektiğini öğrenir. Bu sırada Pontiff'in Mahkemesi, Keaghan'ın Colhen'de olduğunu öğrenerek infazı için hazırlıklara başlamışlardır.
Keaghan Albey'e döner, bir Fomor Tanrısı ve aynı zamanda Yıldırım Ejderi olan ilk Mühür'ü yok eder; Ancak hiç bir şey olmaz. Brynn'in yanına dönen Keaghan ondan, Beokros adında, Fomor Buz Ejderi olan ikinci bir Mühür olduğunu öğrenir. İkinci Mühür'ün yok oluşu ile Heide adında gök yüzünde süzülen bir adaya taşınırlar. Brynn, Keaghan'ı Heide'ın Erinn'e giden bir kapı olduğu ve Kahin'i buraya getirmesi gerektiği konusunda bilgilendirir. Brynn'in en az kendisi kadar Tieve'e değer verdiğini öğrenen Keaghan bunu kabul eder. Tieve'in, Keaghan'ın bütün planlarını zaten bildiği ortaya çıkar ve Tieve kaderini kabul eder. Colhen'den ayrılmalarından sonra, Pontiff'in Mahkemesi Colhen'e dalar, kasabanın altını üstüne getirirler ancak çok geç kalmışlardır.
Üçüncü Mühür, Elchulus, Fomor Ateş Ejderi'ne vardıklarında Heide ve Albey'in aslında Erinn olduğunu öğrenirler; Zamanın akışı durduğunda acı, keder ve açlığın varoluşu son bulacaktır. Aynı zamanda onlara Morrighan'ın, Elchulus'ü hapsetmek için kendini feda ettiği, mühürün kırılması ile Morrighan'ın, seçilmiş Kahin'in :Tieve'in ; vücüdunda yeniden hayat bulacağı, Keaghan'ın yaptıklarının bu süreci sadece hızlandırdığı söylenir. Keaghan, ölümünün Morrighan'ın inişini durduracağına inanarak Elchulus'ü yok etmek için harekete geçer.
Ancak Ejder tarafından kısa sürede alt edilir. Çok geçmeden Verafim ortaya çıkar ve Keaghan'a, Tieve'i Tanrı'dan kurtarmak için kalbini yemesini söyler. Bir an olsun tereddüt etmeden vahşi bir şekilde kalbi söküp alan ve yiyen Keaghan, kendisine Elchulus'ü yenmeye yetecek gücü verecek bir dönüşüm geçirir.
Keaghan böyle bir güce sahip olmasına karşın çaylak tarafından kısa sürede alt edilir. Ardından Verafim, ölümden seslenerek Keaghan'a, kalbini yiyerek Lizardmen ırkının artık bir tanrıya sahip olduğunu söyler, Elchulus bu sırada kaçar. Ve Keaghan Cichol'a, gerçek Fomor Tanrısı'na dönüşür. Cichol, Tieve'e Morrighan'ın inişini engellemek için Elchulus'ü mühürlemenin ve "sahte cenneti" yok etmenin bir yolunu bulacağını söyler ve aslında kim olduklarını unutmaması için yalvararak oradan ayrılır. Tieve bütün olanlar için özür dileyerek Morrighan'a dönüşür, Tanrıça nihayet inmiştir ve böylece ilk bölüm son bulur.
Season 1 Epilogue: Memories - Sezon 1 Kapanış: Anılar
Keaghan ve Tieve'in ortadan kayboluşu ile hikaye bir değişime girer. Seanna, Tieve'in yerini alarak Colhen'in "ilk" kahini olarak ortaya çıkar ve Çaylağı daha önce hiç tanışmamışlar gibi karşılar, ikilinin karşılaşması yine benzer görünmektedir. Ernmass biraz yanlızlık hissettiğinden söz eder.
Mercenary Outpost'da, Crimson Blade Askerleri de çaylağı sanki yeni yerleşiyormuş gibi karşılarlar. Keza Ceara da askerlerin hepsinin yanlız hissettiğinden söz eder.
Marrec dostluk yüzüğünü Clodagh'a geri gönderdiğinde üstündeki garip yazıyı fark ederler ve yüzüğün ikisine de ait olmadığını düşünürler.
Brynn halen Tieve'in bir portresine sahiptir. Resmin kime ait olduğunu bilmese de bir nedenden ötürü ona huzur vermektedir.
Bir anıda, bir gün Tieve, Keaghan ve çaylak bir ağacın altında piknik yapmaktadırlar. O andan sanki zaman durmuş gibi söz ederler ve Tieve ekler "Eğer zaman dursaydı, artık savaşlar, kalp kıran vedalaşmalar değil, sadece sessiz bir huzur olurdu..."
