The Barnacle
Aileden
Bundan 3 yıl önce yaz tatili yazlığa gitmişim tatilimi yapıyorum bizim yazlıkta site şeklinde, yan komşumuz hayriye teyzelerle de çok samimiyiz. hayriye teyzeler 50-55 yaşlarında karı koca takılan memur emeklisi tipler. neyse bunlar akşam bize çaya geldiler, bunların pek gelen gideni de olmazdı akşam otururken torunlarının geleceğini söyleyip, benim onlara göz kulak olmamı, gezdirmemi falan rica ettiler, bende içimden söverek tatilemi geldik çocuk bakmaya mı geldik diyerek, tabi hayriye teyze ne demek dedim.
neyse ertesi gün sabah erkenden kalkıp denizime girip kahvaltı için eve döndüm, annem kahvaltıya hayriye teyze çağırdı torunları da gelmiş hadi oraya gidiyoruz dedi. ben de içimden söverek duşa girip hemen hayriye teyzelere geçtim. lan böyle bir şey olamaz hayriye teyzenin iki torunu gelmişti ve inanın ikisi de sarışın mavi gözlü bildiğiniz mankendiler. diyorum bunlar ne afet böyle. neyse kızlarla tanıştık melisa ve merve vay isimleri bile çok güzeldi.
tanışma faslını hızlı geçiyorum beyler melisa ve merve 3 hafta kalacaklarmış. melisa benim yaşıma uygun olduğu için ben buna yazmaya başladım ve ufak ufak yakınlaşmalar oldu ve 1 hafta sonra akşam sahilde otururken dudaklarından öpmeyi başardım.
o akşam çok güzeldi sanki aşık oluyordum neyse akşam gezip dolaşıp siteye geldiğimizde, kapıda yarın için şehir merkezine inip gezmek için sözleştik. sabah 10 da çıkarız diye sözleşip evlere gittik.
sabah annem on numara kahvaltı hazırlamıştı, öyle yemişim öyle yemişim ki sığınamıyorum. birde soda içtim üstüne hazmı kolaylaştırsın diye aradan 10-15 dakia geçti mükemmel bir tuvalet isteği tam tuvalete gidiyorum derken kapı çaldı melisa kapıda hadi gitmiyor muyuz diyor ama inanılmaz tuvalet isteğim var, şimdi kıza geç içeri bekle 2 dk desem ben tuvalete girince büyün siteyi koku sarıyor rezil olurum neyse birazdan
tuvalet isteğim kaçar diyip hadi gidelim dedim bununla çıktık.
gezip tozuyoruz bununla bu arada tuvalet isteğimde kaçtı oh dedim. sevdiceğimle güzel bir gün geçireceğiz. neyse melisa gezerken benim biraz kıyafet almam lazım bildiğin güzel bir yer varsa ordan alalım dedi. tamam dedim gidelim yürüyoruz bununla içimden öyle bir tuvalet isteği baş gösterdi ki inanamazsınız. sıkıyorum içimde patlıyor sanki. neyse mağazaya yaklaştık ama hala tuvalet için fırsat kolluyorum. telefon çalmış gibi yapıp canım sen geç ben geliyorum dedim. bu içeri girer girmez bombayı patlattım ama o da ne, gaz çıkarmamla beraber sabah hayvan gibi yaptığım kahvaltıdan mütevellit donuma etmişim.
o anki çaresizliğimi anlatamam kız içerde kıyafetlere bakarken beni çağırdı fikrimi sormak için ama yanına yaklaşamıyorum kokudan pislediğimi anlayacak diye. neyse hemen kafayı çalıştırıp nasıl olsa mağzadayız dedim hemen bir pantolon alır mağazanın tuvaletinde boklu pantolonla değiştiririm dedim. hemen bir pantolon aldım kasa da nasıl kalabalık hep de kızlar var. melisa da alışverişini bitirmişti ben buna kredi kartını uzattım dedim canım benim pantolonla birlikte seninkileri de burdan öde kasa çok kalabalık hepsi de kız ben şimdi aralarına dalmayım dedim. yalan pis kokuyorum. neyse bu hesabı öderken bende ordan yetkili bi abiye tuvalet sordum tuvalet arızalı dedi.
mağazadan çıktık ve hemen karşısında bir kafe vardı. melisacım gel şurda biraz oturalım dedim. bu arada elinden benim pantolon poşetini aldım. kafeye girer girmez tuvalete girip kapıyı kitledim. önce pislik içindeki pantolonu ve kilodu çıkarıp havalandırma penceresinden attım. her yerimi güzelce yıkadım, tam bu rezillikten kurtuldum derken poşete bakmamla dünya başıma yıkıldı. evet poşette pantolon değil melisanın aldığı tişörtler vardı. pantolonu ve kilodu da havalandırma penceresinden atmıştım. çırıl çıplak kalmıştım. ve işin kötüsü kimseden yardım isteyemezdim çünkü telefonumu da masaya bırakmıştım. resmen içine etmiştim artık.
aradan yarım saat kadar geçtikten sonra melisa kapıya vuruyordu, canım napıyorsun hadi artık diye. ama ben hiç bir şekilde ses çıkaramıyordum. ne diyebilirdim ki? tuvalette bana bişey oldu diye bu kafenin yetkili abisine gitmiş 1 saat oldu çıkmıyor ses te vermiyor diye. kafedeki herkes tuvaletin kapısına topanmıştı. kapıya vuruyorlar falan. ama benden tık yok.
sonra o can alıcı konuşmayı duydum. kafenin sahibiydi galiba. içerde uyuşturucu falan kullanmış olabilir, polis çağıralım dedi. ben içerde eriyorum ama sesimi çıkaramıyorum, şu an bile o anları yaşadım sanki.
neyse polis geldi kapıyı kırdılar ve karşımda bir sürü adam ve melisa! bense tuvalette köşeye pusmuşum tüm çıplaklığımı melisanın aldığı tişörtle saklamaya çalışıyorum.
polis karakoluna gittik durumu polislere anlattım karakoldaki herkes gülmekten yerlere yatıyordu. sonra hemen eve gidip valizimi toplayıp memlekete döndüm. o günden beri ne yazlığa gidiyorum nede melisa ile görüşüyorum. telefonu falan değiştirdim.
İnternette okudum, baktım herkes oruç vasıtasıyla mayışmış belki bir canlılık gelir...
Moderatörün son düzenlenenleri: